Demokrasi ve Milli Mücadelenin Günü

Gündem - 16/07/2023 14:05

Tarihler 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde, Türkiye’nin üzerine karanlık bir gece çöktü. Gündüzün sıcak, huzurlu ve umut dolu havası, yerini geceye ve tarihin en acımasız sahnelerinden birine bırakmıştı. Bu, Türkiye’nin demokrasisine yönelik, bir grup karanlık gücün hain darbe girişiminin sahnelendiği geceydi.

 

Düşünün, huzurlu bir akşam geçiren insanlar, birden televizyon ekranlarında tankların sokaklarda ilerlediğini, savaş uçaklarının şehirler üzerinde alçak uçuş yaptığını gördüler. Bu manzaralar, çoğu insan için bir kâbustan farksızdı. Evlerinde çaresizce oturup olan biteni anlamaya çalışan milyonlarca insan, korku ve endişe içindeydiler.

Vatan sevgisi ve demokrasiye olan inanç. Evet, korkuyorlardı ama korkularını aşan, demokrasiyi korumak için cesaret toplayan milyonlarca kişi vardı. Ellerinde bayraklarıyla, gönüllerinde umutlarıyla, sokaklara, meydanlara çıktılar. Demokrasiye sahip çıktılar. FET’ nün kontrolünde darbe girişiminde bulunan hainlere, Ülkenin yönetimini halkın iradesine aykırı bir şekilde ele geçirmeye çalışanlara karşı direndiler.

Bu direniş sırasında, masum insanlar hayatlarını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Analar evlatlarını, eşler can yoldaşlarını kaybetti. Ama bu fedakârlıklar sonucunda, halkın iradesi her türlü antidemokratik girişime karşı durdu ve galip geldi. Kara gecede, 250’den fazla kişi hayatını kaybederken, her biri kendi şekilde birer kahraman oldu. Özgürlüğün, demokrasinin ne anlama geldiğini tüm dünyaya ve FETÖ mensubu hainlere bir kez daha hatırlattılar.

 

Bundan sonra Türkiye, hiçbir zaman aynı olmadı. Evet, yaralar sarıldı, hayat normale döndü ama 15 Temmuz gecesi herkesin kalbinde derin izler bıraktı. Her birimiz, o geceyi, o korkuyu, o cesareti, o direnişi ve o zaferi unutmadık, unutmayacağız. Çünkü bu, sadece bir tarih değil, aynı zamanda demokrasiye, özgürlüğe ve halkın iradesine olan inancımızın simgesi oldu.

 

15 Temmuz, bir milletin nasıl bir araya gelebileceğini, nasıl direnebileceğini ve nasıl galip gelebileceğini gösterdi. Her ne kadar acı ve sıkıntılı bir dönem olsa da, bu gecenin hatırası, Türkiye’yi daha güçlü, daha birleşik ve demokrasiye daha bağlı hale getirdi.

 

Belki de bu yüzden, 15 Temmuz gecesini anmak ve anlamak bu kadar önemli. Çünkü bu, Türkiye’nin yalnızca geçmişi değil, aynı zamanda geleceği için de bir pusula. Bu gece, demokrasinin önemini, halkın iradesinin ne kadar kuvvetli olduğunu ve ne olursa olsun ayakta kalmanın ne anlama geldiğini bize hatırlatıyor. Bu nedenle, 15 Temmuz’u anmak, demokrasimize olan bağlılığımızı ve bu değerler uğruna ne kadar ileri gidebileceğimizi hatırlamak demektir.

BENZER HABERLER