Köşe Yazısı - 30/01/2021 20:53

Dünkü maçtan sonra…
“Abi rica etsem yazar mısın?” diye mesaj yazmış bir takipçim.
O kadar samimi ve o kadar içten bir istekti ki, kıramadım.
“Peki, yazayım.” dedim.
Malatyaspor, şehirde yaşayan 800 bin kişi ile dışardaki bir o kadar hemşehrimizin ortak sevdası.
Öyle inanıyorum ki, futboldan hiç haz etmeyenler dahi en azından maçların sonucunu, takımın genel durumunu merak eder…
Süper Lig’de olmak büyük bir ayrıcalık.
Hele hele, şehir takımları için…
Her hafta gündemde olursunuz.
Özellikle de, başarılı olduğunuz sezonlar.
Hani o Avrupa kupasında oynadığımız yılı hatırlayın.
Nasıl da mutlu olmuştuk.
Öyle bir sezon daha hatırlıyorum. Süper Lig’e ilk çıktığımız seksenli yıllarda. Lig üçüncüsü olmuş, Balkan Kupası’nda ülkemizi temsil etmiştik. Carlos’lu, Serginyo’lu, Feyzullah’lı, Ünal’lı, Oktay’lı Malatyaspor… (O zaman Balkan Kupası vardı, şimdi yok)
Belki Avrupa maçlarında başarılı olamadık ama ülkemizi oralarda temsil etmek büyük onur.
Takipçimin yazmamı istediği iki şey var.
Birincisi, Malatyaspor üzerinden siyaset yapılmaması ile ilgili…
Özetle demek istiyor ki sevgili takipçim, “Futbolun siyaseti olmaz. Futbol sportif bir mücadeledir. İçinde kazanma tutkusu, şehrini-bölgesini-ülkesini temsil mutluluğu ile barış ve kardeşliği barındırır. Bu nedenle de, Malatyaspor’u siyasetten uzak tutmalı…”
Haklı tabi ki…
Belli ki, son günlerde Malatyaspor üzerinden yeniden hortlatılan tartışmalar taraftarı üzmüş.
İkincisi yazmamı istediği şey ise, sahanın zemini konusu…
Doğrusu ben de Galatasaray’ın kupa maçından bu tarafa, gördüklerimden ve duyduklarımdan çok rahatsız oldum.
Sebebini Malatya’nın ikliminde, coğrafik konumunda arayanlar oldu. Katılmıyorum.
Malatya, coğrafik olarak Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunsa da zaman zaman Akdeniz esintilerinden nasiplenen bir Orta Anadolu kenti… İklimi, halen Süper Lig’de takımı bulunan Sivas, Kayseri, Konya, Ankara ve Erzurum’dan daha ılık. O illerin saha zemininde fazla sorun yok. İkincisi hangi çağda yaşıyoruz artık. Teknolojinin geldiği noktada bu tür bahanelere sığınmak, dünyayı bilmemek, tanımamak demektir. Alttan ısıtmalı sahalar, gece bile gündüz ışığı veren ışıklandırmalar, yeterince nem ortamı oluşturulacak sistemler, falan var artık…
Belli ki bir ihmal söz konusu.
Böyle olmamalı. Malatya bu yönü ile televizyonlarda, spor programlarında gündeme gelmemeli. Yakışmıyor Büyük Şehir Malatya’ya…
Takım bu yıl iyi gidiyor.
Geçen yılın hatalarından ders çıkarılmış gibi…
Alınmaları, darılmaları, kırılmaları, siyaseti bir tarafa bırakarak Malatya ortak paydasında buluşma vakti.
Böyle düşünenlere ne mutlu…

 

BENZER HABERLER