‘Kaysı Çiçeği Şenlikleri’ni takip ediyorum. Güzel düşünülmüş bir etkinlik. Şehir bu sayede bir kez daha ülke ve dünya gündemine giriyor.
Şehirlerde yapılacak etkinliklerin iyi düşünülmesi gerekiyor. Herkesin yaptığı etkinliği bir de sizin yapmanız bir anlam ifade etmiyor. Yapılan etkinliğin özgün olması önemli.
Şenliklerde Malatya yemek kültürünün ön plana çıkarılması da doğru bir karar olmuş. Düşünenin, emeği geçenin, icraya geçirenin eline, emeğine, zihnine sağlık.
Son yıllarda iller “Gastronomi şehri olmak” için yarışıyor. Tabi Gastronomi Şehri olmak öyle kolay değil. Varsa bir şeyler, mesele yok. Ancak yoksa, kimse öyle bedavadan ilinizi Gastronomi Şehir yapmıyor.
Türkiye’de Gaziantep, Hatay ve Afyon Gastronomi şehri oldular. Kayseri ve Konya’da ve daha belki de benim bilmediğim bazı illerde çalışmalar devam ediyor.
Gastronomi şehir nasıl olunur.
Öncelikle tarihi bir karşılığı olması gerekiyor.
Sonra, özgün üretimler-sunumlar-tesisler icap ediyor.
Ardından, kendine has ögeler içermesi isteniyor.
Artı olarak, bilimsel alt taban da gerektiriyor. Mesela üniversitede Aşçılık, Turizm ve Su Ürünleri, Mutfak Sanatları gibi bölümlerin olması gibi…
Tabi bir de Sivil Toplum Kuruluşları…
Malatya’da bu ögelerin tamamına yakını mevcut.
İlde, Roma-Arap-Fars-Türk kültürleri karışımı tarihi geçmişten gelen bir mutfak kültürü var.
Kayısı, dünyada başka hiçbir yerde olmayan Malatya’ya özgü bir ayrıcalık.
Bulgur ve yaprak öznesi ile ön plana çıkan özgün yemeklerimiz var.
Başka artılarımız da var. Bize özgü…
Yeşilyurt Dalbastı kirazı…
Akçadağ Armutu…
Arapkir mor reyhanı, üzümü…
Banazı Karası…
Hekimhan cevizi…
Ve daha sayamadıklarım…
…
Gastronomi Şehri olmanın Kaysı Başkenti Malatya’ya çek şey kazandıracağını düşünüyorum. Şehir bunu hak ediyor. Kayısı Çiçeği Şenlikleriyle beyaz gelinliğini giyen Malatya’ya, Gastronomi Şehri olmak çok yakışacak.