1948 yılında kurulan İsrail’in Filistin topraklarındaki uluslararası hukuka aykırı eylemler artarak devam etmektedir. Filistin toprakları 75 yıldır işgal altındadır. Bu süre içerisinde maalesef kan, göz yaşı, katliam eksik olmamıştır. Bugünlerde ise İsrail Devleti soykırım yapmaktadır.
Bu acıların tek sorumlusu Siyonist İsrail Devleti elbette değildir. Bu vahşete göz yuman Batılı ülkeler ve İslam Ülkelerinin Devlet başkanları da İsrail kadar suçludur.
İsrail’in Başbakanı Netanyahu, dünyanın gözleri önünde işgal ettiği Filistin topraklarında soykırım gerçekleştirmekte ve savaş suçu işlemektedir. Netanyahu yargılanmalıdır.
ABD Başkanı Biden Soykırım ve savaş suçuna ortak olmaktan derhal vazgeçmelidir.
Uluslararası hukuka aykırı bir şekilde İsrail Gazze için ‘topyekûn abluka’ kararı alarak elektrik, su, gıda ve akaryakıt tedarikini keserek insanlık suçu işlemiştir. Buna bir son verilmelidir.
İsrail hastane, okul, cami, kilise gibi masum sivillerin bulunduğu yerleri yoğun bombardıman altına alarak binlerce sivilin hayatını kaybetmesi ve bir o kadar da sivilin yaralanmasına sebep olmuştur. Bu saldırılar açıkça bir soykırımdır.
1949 Tarihli Cenevre Sözleşmeleri ihlal edilmiştir. Sivil yerleşim yerleri bombalanarak yapılan saldırılarda kadın çocuk demeden insanlar katledilmiştir. Uluslararası örgütler hemen harekete geçmelidir. Yeryüzü insanlığın ortak malıdır. Dili, dini, ırkı fark etmeden tüm insanlık Filistin’in yanında olmalı ve Filistin devleti kurulmalıdır.
Filistin’in güvenliği demek insanlığın güveliği demektir.
İslam ülkelerinin liderleri halklarının tepkilerine kulak vermelidir.
Batı emperyalizmine karşı, Siyonizm’e karşı İsrail terörüne karşı, yapılan soykırıma karşı, ortak tavır almalı batının çıkarlarına hizmet etmemelidir.
Bu mesele sadece Müslümanları ilgilendirmemektedir. Kudüs, ilahî dinler yani Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam açısından kutsal bir şehirdir. Dünya barışı, ancak tüm kültürlerin, ilahi dinlerin ve halkların böylesi kutsal bir şehirde bir arada olması ile mümkündür.
Bu vahşetin, soykırımın durdurulması için Birleşmiş Milletlerde veto yetkisine sahip 5 daimî ülke Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Çin, Fransa, Birleşik Krallık harekete geçmelidir. İslam Konferansı Teşkilatı savaşı durdurmak için gerekirse askeri müdahale seçeneğini masaya taşımalıdır.
Bir başka önemli nokta ise Batı Medyasının ikiyüzlü tavrıdır. Katliamı yapan İsrail olunca sesleri çıkmamaktadır. İsrail yanlısı küresel reklam şirketleri Batı Medyasını kontrol altına almıştır. Bizler vicdanlı 500 gazeteci bu ambargoyu delerek Filistinli mazlum insanların sesi olacağız.
Öte yandan İsrail halkı inancı ve kültüründen dolayı hedef olmamalıdır. Bizler hiçbir din yada millete düşman değiliz. Masum İsrailli çocuk ve kadınlarda bizim için değerlidir. Hatta sağduyulu Yahudilerde bizim insanlık adına paydaşımızdır.
Bizler, onlarca yıldır süren bu işgale ve soykırıma karşı duranların safında yer alıyoruz. Halen devam eden bu soykırımı, İsrail terörünü, insanlık suçu olan saldırıları ve hukuk ihlallerini şiddetle kınıyoruz.