Yitirdiklerimiz kadar kazandığımız çok şey oldu belki bu Bayramda…
Mezarlıklarda gözyaşlarımızla cennet çiçeklerimizi suladık. 5 Şubat’tan kalan küskünlüğümüz, sevincimiz, özlemimiz, son bir defa sarılma isteğimiz, verilen sözler, beklentiler, umutlar…
Bunların acısını bu bayramda yeniden yaşadık.
Belki sevdiklerimizin mezarı başında yeni sözler verdik. Onlar için yaşama sözü, onların anılarını en iyi şekilde yaşatma sözü…
Kaybettiğimiz evlatlarımızın yeni bayramlıklarını bu defa mezar taşına giydirdik belki… Onlara yeni oyuncaklar aldık, kalkıp sevinmesini bekleyerek, son bir defa yine oynamasını bekleyerek ayrılamadık saatlerce oradan.
Düğününe gün sayan genç kızlarımızın çeyizlerini toprağın üzerine serdik. Askerlik görevini yapmak için gün sayan delikanlılarımızın başucuna Türk Bayrağı bıraktık.
Söz vermiştik o gece, sabah sözümüzü tutacak kişinin enkaz altından gelecek sesini bekledik günlerce…
Unutma Malatya!
Yaşanmış bunca acı, kaybettiğimiz bunca can, unutturmaya çalıştıranlara da kanma!
Yeniden ayağa kalkacağız. Bu şehri yeniden kuracağız. Gelecek nesillerimiz için yeniden dik duracağız.
Konutların, işyerlerinin, kent merkezinin canlanması için sadece beklememeliyiz. Fikirlerimizi sunmalıyız. Bizden yıllar sonra bu topraklarda var olacak yeni nesillerimiz için sağlam, dayanıklı konutlar inşa etmeliyiz.
Bu acılarımızı yeniden yaşamamak için, Bayramları yalnız geçirmemek için bu şehrin yeniden inşasında biz de varız demeliyiz.
Kaybettiklerimize verdiğimiz ve tutamadığımız sözleri, gelecek nesiller tutabilsin diye çabalamalıyız.
Dizlerimizin üzerine çökmemize gerek yok, dik durmalıyız. Gelecek Bayramların, Bayram olması için bugünden hazırlıklarımızı tamamlamalıyız!
Kendimize değil, geleceğimize söz vermeliyiz…