Uzun süredir gündemimizi meşgul eden ve görünüşe bakılırsa bir süre daha meşgul etmeye devam edecek olan Korona (COVID-19) virüsü için alınan tedbirlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Son olarak okulların ara tatil sonrasında online eğitime başlayacak olması tüm velilerin kafasını bir hayli karıştırdı. Veli, öğretmen ve öğrenciler bu süreci daha iyi nasıl yönetebilir süreçte ebeveyn ve öğretmenlerin üstüne düşen görevler nelerdir?
Mercan Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özcan Mercan, uzaktan eğitim sürecinin bir zorunluluk olarak hayatlarımızın merkezinde yerini aldığı bu günlerde, eğitimin özneleri arasındaki etkileşime ve ebeveynlere yüklenen sorumluluklara dair yeni tartışmaların kapısı da aralanmış olduğunu söyledi. Geleneksel eğitim modeline kıyasla öğrenciye farklı sorumluklar yükleyen bu modelin, bu sürecin diğer aktörleri olan eğitimciler ve ebeveynlerden de yeni sorumluluklar talep ettiğini kaydeden Mercan, “Bu süreçte çocukla iletişimde olmak çok önemli. Bu durumda yalnızca akademik olarak geri kalmak dışında, bir bireyin gelişimi olarak geri kalmaya bakılması gerekir. Çocukların, öğretmenleriyle sürekli olarak iletişim içinde olması, onları düzenli olarak kontrol etmek önemli bir faktör. Çocuğa ‘bağlantılı’ hissettirmemiz lazım, ona bir rutin vermemiz lazım. Rutinler çok önemli. Çocuk belki önceden kaydedilmiş eğitim videosunu gece izleyecek; çocuğa rutin kazandırmak bu açıdan önemli. Ona, o güveni verebilmek lazım. “Bu senin programın, senin rutinin hala devam ediyor”, “Sabah kalkacaksın, şunu yapmalısın” demek bir görev bilincidir, çocuğa bir şeye bağı olduğunu hissettirir. İstikrar ve tutarlılık burada çok önemli.” dedi.
Dr. Özcan Mercan, uzaktan eğitim sürecinin sorunsuz geçmesi için öğrencilerin daha fazla sorumluluk almasının ve öğretmen ebeveyn iş birliğinin önemine dikkat çekiyor. Özellikle, velilere ve öğretmenlere bu süreçte öğrencilere destek olmaları adına önemli tavsiyelerde bulunuyor. Velilerin öğrencilere doğru çalışma ortamı kurmasının önemini dile getiren Mercan “Uzaktan eğitimde ebeveynler disiplinli olmalı. Evler ‘uzaktan eğitime’ göre ayarlanmalı. Doğru çalışma ortamı kurulmalı. Genelde çalışma ortamı dendiğinde akla gelen bir masa, bir sandalye, kitap, defter ve kalemler oluyordu. Elbette değişen eğitim modeliyle bu da değişti. Çocuklar normalde kullandıkları tablet ve bilgisayarları kucaklarına alarak veya yataklarına uzanarak kullanmaya çok alıştılar. Fakat online eğitim söz konusu olduğunda bu kullanış biçimi onların odaklanma seviyelerini bir hayli düşürecektir. Bu sorunların yaşanmaması için doğru olan online eğitime katılımın masa başında sessiz ve sakin bir ortamda, kulaklık takılarak yapılması şeklindedir. Bu sayede uzaktan eğitimden yüksek oranda verim alınabilir. Ebeveynlerin bu süreçteki sorumluluklarından birisi de çocuklarının programlarını daha yakından takip ederek bu zorlu zamanlarda onların görevlerinin başında olmasına destek olmak. Çocuklarının ders planlarının görünür bir yerde olması takip ve destek açısından kolaylaştırıcı olacaktır. Bu süreçte uyku saatleri de oldukça önemlidir” dedi.
Uyku ritmindeki bozulmanın, çocuk ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirten Dr. Özcan Mercan, tıpkı okul zamanında olduğu gibi uyku ve yemek saatlerinin düzenini korumanın, uzaktan eğitime daha kolay adapte olmada da katkı sağlayacağını söyledi.Öğretmenlerin de bu süreçte öncekine göre daha aktif olması gerekmektedir. Hem öğrenci hem de veli, öğretmenleri ile irtibatı kesmemeli ve daima iletişim halinde olmalıdır. Çocuğun ders çalışma süresi, motivasyonu ve teknoloji kullanımı süresi gibi konularda öğretmenleri ile iletişim halinde olunması anne-babanın da işini kolaylaştıracaktır. Yüz yüze eğitimde, öğretmenlerin takibi, yazılı sınavlar, deneme sınavları ve ödevler ile öğrencilerin motivasyonunu sağlamak çok daha kolayken, uzaktan eğitim sürecinde motivasyonu sağlamak zorlaşmaktadır. Veliler çocuklarının motivasyonunu sağlama konusunda öğretmenleri ve özellikle okul rehber öğretmenlerinden mutlaka yardım almalıdırlar. Mercan son olarak çocukların ekran bağımlılığını önlemek amacıyla bu süreçte öğretmenler ve anne-babalar tarafından kitap okumaya yönlendirmenin ve sevdirmenin oldukça önemli olduğunu vurguladı.