Korkutan faylar da Malatya’da var !

Gündem - 02/11/2020 13:10

Uzmanlar, “Deprem bilimcileri tedirgin eden fay hatları hangileri?” sorusunu yanıtladı. Prof. Dr. Okan Tüysüz, bu soru üzerine 18 kenti sıraladı ve uyardı: “Depreme hazırlıktan başka bir şey yapamayız. Bir afet kültürünün geliştirilmesi, deprem, sel, çığ, kuraklık gibi tüm afetleri kapsayacak biçimde önlemlerin alınması gerekiyor.”

İzmir‘in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Habertürk muhabiri Alper Uruş, uzmanlara “Deprem bilimcileri tedirgin eden fay hatları hangileri?” diye sordu.

Uzmanların yorumları şöyle:

Prof. Dr. Okan Tüysüz (İTÜ Emekli Öğretim Üyesi): “Beni korkutan yer Türkiye’nin tamamı. Öncelikli olan yer tabii ki; Marmara Bölgesi. Hem nüfus yoğunluğu hem beklenen depremin büyüklüğü hem de ekonomik olarak Türkiye’nin can damarının İstanbul’da atması nedeniyle…

Bunun dışında Bingöl Yedisu kırılmaya çok yatkın. Yine Palu (Elazığ) civarı, Hatay-Kahramanmaraş arası benim kırılmasını beklediğim fay hatları. Bu hatların hepsinde 7 ve 7 üzerinde bir deprem yaratabilir.

‘550 tane diri fay hattı var’

Türkiye’de 550 tane bilinen diri fay hattı var. Türkiye’nin 18 ili ise aktif fay hattının üzerinde… Bu kentlerimiz; Aksaray, Bolu, Yalova, Bursa, Sakarya, Manisa, Balıkesir, İzmir, Denizli, Aydın, Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkâri, Hatay, Eskişehir, Muğla, Bingöl ve Kütahya.

‘Yönetmeliğe uygun yapılaşma şart’

Depreme hazırlıktan başka bir şey yapamayız. Bir afet kültürünün geliştirilmesi deprem, sel, çığ, kuraklık gibi tüm afetleri kapsayacak biçimde önlemlerin alınması gerekiyor. İkincisi de deprem açısından bakacak olursak yönetmeliğe uygun olmayan yapılaşmanın mutlaka önüne geçmeliyiz; başka yol yok.”

‘Depremin İzmir’e uzaklığı 70 kilometreydi’

Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Yıldız Teknik Ünv. Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı): “Türkiye bir deprem ülkesi ve Türkiye’nin her yerinde deprem oluşturan faylar var. İzmir depremi bize şunu gösterdi. İzmir’de deprem olmadı; 70 kilometre uzakta bir deprem oldu ama birçok bina yıkıldı. Bazen yanınızdan fay geçmese de eviniz yıkılabilir. Türkiye’nin en sağlım görülen yerlerinde bile binaların yıkılabilmesi söz konusu olabilir.

‘Marmara’da hareketlilik bekleniyor’

Batı Anadolu’da, İzmir çevresi başta olmak üzere çok fay zonu var. Ege Bölgesi’nde faylar kısa ama sayısı fazla. Batı Anadolu’da sık sık depremler olur. Marmara’da Kuzey Anadolu Fay hattında hareketlilik bekleniyor; bu tüm Marmara’yı etkileyecektir.

‘Muğla’dan Çanakkale’ye kadar fay hattı var’

Muğla’dan Çanakkale’ye kadar tüm yerleşim yerlerinin yanında faylar var ve bunlar deprem oluşturmaya çok müsait. Pek çok yerleşim alanı Türkiye’de fay zonunun üzerinde.

‘2020 bize önemli veriler sundu’

İzmir’deki depremin etkisi faydan değil zeminin kötü olmasından kaynaklıydı. Fay zonu üzerinde bulunan bir yapı, depreme karşı koyamaz. 2020 yılı, çok önemli veriler verdi. Bir bakıyoruz Doğu Anadolu’da, bir bakıyoruz Ege’de, Marmaris’te, Muğla’da depremler oluyor. Bunlar birbirinden çok bağımsız depremler. Zeminlerin jeolojik yapılarına uygun binalar yapamıyoruz.

Şu dakika itibariyle 7 büyüklüğünde bir deprem Türkiye’nin her yerinde olabilir. Afetten sonra kriz yönetimi artık çağ dışı. Bunda elbette çok başarılıyız ama bunun yerine artık afet olmadan planlamak gerekiyor. Sıkı tedbirler almamız gerekiyor.”

‘Kuşadası’na dikkat çektim’

Jeolog Şener Üşümezsoy: “Bütün yer bilimcilerin deprem riskinin mutlak olarak İstanbul olduğunu ağzına sakız yaptığı noktada, yaşanan 1999 Marmara depremi sonrası bölgede son büyük deprem olduğunu ifade ettim. Bundan sonra yok dedim ve optimist olarak yorumlandım. 1992 Erzincan depreminin 10’ncu yıl anmasında, sorulduğunda ise; biri Erzincan’ın doğusunda Yedisu, Elazığ’da Sivrice var. Üçüncü de Akhisar‘a dikkat çekmiştim. Buralarda deprem olduktan sonra vurguladığım alan ise Kuşadası Körfeziydi.

İzmir açıklarındaki depremin ardından Kuşadası Körfezi‘nin devamı Aydın’a giden bir bölgede gerilim arttı. Denizli’den başlayıp Nazilli, Aydın ve Kuşadası hattı boyunca Menderes Vadisi boyunca, Aydın Dağları’nı da kapsayan alanla ilgili kaygı duyduğumu söyleyebilirim. 1550’den bu yana burada büyük bir depremler meydana gelmedi.

‘İzmir Güzelbahçe fayı önemli’

Midilli’nin gerilmesiyle birlikte yine İzmir Körfezi‘nde 1668’den beri kırılmayan Güzelbahçe fayı diye tanımladığımız Urla’ya doğru giden fay hattının risk taşıdığını düşünüyorum. İzmir’in kıyısını belirleyen fay hattına da dikkat etmek gerekir.

Doğu Anadolu’da dikkat çeken fay hatları

Ege’nin dışında, Sivrice (Elazığ), Pütürge (Malatya), Çelikhan (Adıyaman) Gölbaşı bölgesinde de bir hareketlilik söz konusu olabilir. Buradaki fay zonu en son 1875 yılında kırılmıştı. Yine Tanyeri (Erzincan) ile Yedisu (Bingöl) arasındaki fay hattı risk taşıyor. Buradaki hat 1784 yılında kırıldı. Bu belirttiğim zonların 7 ve 7’nin üzerinde deprem yaratması söz konusu olabilir.”

 

BENZER HABERLER