Tekdir Kartı

Gündem - 01/01/2024 11:40

Küçüktük bilmezdik saati günleri ayları yılları, gece olur yatar sabah olur kalkardık. Olanı yer olmayanın nizasını çalmazdık. Yetinmeyi bilirdik, bir sohum cokelikle bir fite yag tenekesinde gubbe oynar dünyaya caka satardık.Kapitalizm belki fite yağı tenekesinde girmiştir aramıza ama onuda oyunumuza alet edip çocukluğumuzun harlı ateşinde eritmiştik. Türlü türlü oyunlar icad eder garalastigin kirtişiynen tutunurduk hayallerimize, gönül dünyam cünüd olmuş zıypmadan gidemiyim şimdi anıların cılgasında…

Küsmeyi bilmezdik zaten gönül koyardık oda iki dakika sonra unutulurdu. Kin bilmezdik hasedlik bilmezdik ,düşmanlık etmezdik ,abbaâkirtik gibi çocuklardık. Zaman kavramı dakika gün olarak belli değildi. Dogum tarihi kiminin ekinler gocekken, kiminin kermeler kesilirken ,kiminin harman vakti kiminin koç katımı, kiminin bulgur gaynaması kiminin uzayan giden günlük yaşam içi olaylardı.El hasılı zamanın hiç kimse için önemli olmadığı ama zamanı dolu dolu yaşayan dolduran şimdi bizi o günlere çunduran tavatır zamanlardı.

Cici bibim okuma yazmam başlayınca bana bir gün tebrik kartı al Alamanya’ya Yâab abive yolla dedi. İlk defa duymuştum şaşkın şaşkın baktım. Gopa gopa vardım meşetgayadan hoplayarak geçtim soluk soluğa ,Ellezdayı bibim tebrik gartı istiyo dedim. Galın çatık gaşın altindan bir çocuksu tebessüm ile gahtı bir gutudan seçti verdi.Siyah beyaz kartpostalın üzerinde karda oynayan çocuklu bir kış günü çizilmişti. Ben elime alıp incelerken Ellez dayı zarfta uzattı.Bu ne ola ki diye düşünürken, galem de ilazim mı dedi? Ben boş boş bakarken anlamayıp, turuncu gövdesine mavi başlıklı kalem geldi. Çabuk gaybetmeden götür tembihi ile şaşkınlığımi atıp Memmedo dayınin gapisinda oturan ehtiyarlarin göz hapsinde kızılgünuyne doğru koşuyordum.

Vardım nefes nefese Bibi aha bunlar dedim uzattım. O da ben nidiceam okumam yazmam yok dedi. Eccik soluhlanda akşam yazarsin dedi. Ben daha konuyu anlamadım ne yazacagim bu ne olacak bu kağıt parçası teeeey Alamanya’ya niye gidecek nasıl gidecek hele soluhlanam. Normalde zaman saat mühim değilken bana meraktan akşam olmasını gözettim.Niyse aşımızı yiyip sufra bezini ahşap balkondan silkeledim, mutfakta topal sitile yoğurt çalan bibime heyecanla, Bibi gı ne zaman yazacah dedim. O da haa tebrik gartı mı dedi aha geliyim sen hazirla dedi. Aldim kalemi elime altına bir defter goy dedi delinmeye diye. Önce selam edip gözlerinden öperken torunlarının sağlık sıhhat dualarının arasında emmilerine ailelerine de selam iletti.Cok uzun degildi kısa ve netti yazdıklarım.Zaten eğri büğrü yazmıştım söylese de sığdıramazdim. Sonra okuttu dinledi zarfa koyup yapıştırdı.Eee sona nolacaktı bu zarf Alamana nasıl gidecekti. Yaab abin arayinca adres alakta postaya verek dedi. Ablam adresi almış postaya verilmişti. Kuluncak tan Alamanya’ya tebrik kartı giden günlerden şimdi kapı komşumuza bir merhabayı veremeyen bize nasıl geldik. Zaman kavramı olmayan günlerden şimdi bir merhabaya bu kadar teknolojik imkan dahilinde zaman yetmiyor şikayetinde ezildik bittik. Bugun bir tebrik kartı yazsam yazabilsem kime göndereceğim diye düşünürken içi boşalmış eş dost akraba kavramlarınin adresini bilemedim. Bunun mahcubiyetini yaşayan ve yaşatamayan beni şikayet eden bu yazımı tebrik değil tekdir karti olarak okuyan herkese kabul buyurmalarinı istirham ederim.

İçimdeki uzaklarin yolunu şafaklarken, gedikten aşıp kaybolan yılların hüznünü ve de pişmanlığını yürek sızısı eyledim.Geride bıraktıklarimi dönende bulamadım, kimi batal olmuş kimini mehrican vurmuş kimini sel götürmüş. Memleketin çadırına direk olan ihtiyarlar terki diyar ettikçe kerpmiş. Ve gidenlerin bıraktığı mirasa sahip çıkılmamış. Damda keper çadırda keper biri gidende biri yerine geçer.En kötüsü olmuş kabullenmişiz. Ve yenilmişiz ,tutup ayağa kaldırmanın imkanı varken. Varlik sahibi oldukça hepimiz kendi kendimize efelenmişiz. Tatsız tuzsuz toplum olmuşuz, kerpmiş damların duluğunda iki cüt laf gaybolmuş. Muhabbet ve samimiyetin çoğalmasını yeni yılda temenni ederim.

BENZER HABERLER