Merhaba, sevgili okurlar. Geçen yazımda, EYT şartlarından ilki olan 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olma koşulunu ve bu bakımdan borçlanmanın önemine dikkat çekmiştim. Bu yazımda, sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekebilmenin diğer alternatif yollarını açıklayacağım.
Hizmetlerin tespiti idari ve yargısal olarak iki ayrı yoldan yapılabilir.
Sigorta başlangıcının geriye çekilebileceği diğer yol ise hizmet tespitidir. Hizmet tespiti ile kişinin sigortalı olarak çalıştığı tarihler belirlenir. Hizmet tespiti, idari ve yargısal olarak iki yoldan yapılabilir. İdari yoldan hizmet tespiti kısaca sigortalılığın bizzat Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığıyla tespit edilmesidir. Bu durum çoğunlukla, Kurumun ihbar ya da şikayet aracılığıyla hizmetten haberdar olması ile başlayan denetim sürecinin sonucudur. Hizmet akdine tabi olarak çalışan sigortalının çalışmaları, işyeri kayıt ve belgeleri ya da kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak bilgi ve belgeler ile tespit edilirse, kişinin sigortalılığı Kurumca re’sen sağlanır. Bu işlem, herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir.
Örneğin, kişi 01.04.1991 yılında bir işyerinde hizmet akdine tabi olarak 1 yıl çalışmış ve bu çalışmaları Sosyal Güvenlik Kurumuna (o tarihte SSK) bildirilmemiştir. Denetim sonucunda, işyeri kayıt ve belgelerinden veya kamu kurumlarından edinilen bilgi ve belgeler ile söz konusu çalışmalar tespit edilmiştir. Bu durumda kişinin 01.04.1991-01.04.1992 tarihleri arasında sigortalılığı re’sen sağlanacak ve kişi EYT düzenlemesinden faydalanabilecektir.
Hizmetlerin yargısal yoldan tespitinde bazı hallerde hak düşürücü süre uygulanmaz.
Hizmet, mahkemeler aracılığıyla da tespit edilebilir. Bir işyerinde çalışan ancak sigortalılığı Kuruma bildirilmeyen kişiler, belli şartlar altında dava yoluyla sigortalılıklarını tespit ettirebilirler. Kural olarak, hizmet tespit davası 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Sigortalılar, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde dava açmalıdır. Aksi halde, davaları süre yönünden reddedilir. Ancak, Yargıtay uygulamalarına göre, kesintisiz/blok çalışmalarda, işverence kişinin hizmetlerine ilişkin (işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi v.b.) belgeler Kuruma verilmişse o kesintisiz/blok çalışma için hak düşürücü süre ortadan kalkar.
Örneğin, bir işyerinde hizmet akdine tabi olarak 01.06.1997-01.01.2002 tarihleri arasında kesintisiz çalışan ancak sigortalılığına ilişkin Kuruma hiçbir bildirimde bulunulmayan kişinin bugün itibariyle hizmet tespit davası açması halinde, davası 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle usulden reddedilecektir.
Ancak, kişi adına işverenince, örneğin 31.12.2001 tarihi için 1 günlük sigortalılık bildirimi yapılmışsa, kişi hak düşürücü süre olmaksızın hizmet tespit davası açabilecektir. Yapılacak yargılama sonucunda hizmetin tespit edilmesi halinde, Kurumca kişinin hizmetleri sağlanacak ve kişi EYT düzenlemesi kapsamına girecektir.
Diğer taraftan, kesintili çalışmalarda durum farklıdır. Örneğin, kişi, 01.01.1997-31.12.1997 tarihleri arasında işyerinde çalışıp işten ayrılan ve sonrasında 01.01.2002 tarihinde yeniden aynı işyerinde çalışmaya başlamış ve sigortalılığı bildirilmiştir. Kişinin ilk çalışması için işverence Kuruma herhangi bir bildirimde bulunulmamışsa, bu çalışma süresi için hak düşürücü süre işler ve kişinin hizmet tespit davası reddedilir.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası ile 1 günlük hizmet kazanılabilir.
Ayrıca, adına düzenlenmiş sigortalı işe giriş bildirgesinin işverence Kuruma verilmesine rağmen hizmet (prim günü ve kazanç) bildirilmeyen kişiler ise sigortalı başlangıç tarihinin tespiti davası açabilir. Bu dava hizmet tespit davasının özel bir türü olarak kabul edilir. Bu durumda hak düşürücü süre işlemez ve kişiler aradan çok uzun yıllar geçse de işe giriş bildirgesinde kayıtlı tarihin, sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti için dava açabilir.
Örneğin; işvereni tarafından sigortalı adına 01.06.1990 işe başlama tarihli işe giriş bildirgesi Kuruma verilmiş ancak kişi adına hizmet bildirilmemiş olsun. Bu durumda sigortalı, dava açarak 01.06.1990 tarihi için 1 günlük hizmetinin tespitini isteyebilir. Yargılama sonunda mahkemece 1 günlük hizmetin tespiti halinde, kişinin sigortalılık başlangıç tarihi 01.06.1990 olur. Böylece kişi EYT düzenlemesinden faydalanabilir.
Bağkur sigortalıları, dava yoluyla sigortalılık başlangıç tarihlerini geriye çekemez.
Bağkur sigortalıları için, sigortalılık süresinin dava yoluyla tespiti -oldukça istisnai durumlar dışında- mümkün değildir. Bu bakımdan geçmişte vergi kaydı olmasına rağmen Bağkur sigortalılığı sağlanmamış kişilerin dava yoluyla sigortalılık sürelerini tespit ettirmeleri ve sigorta başlangıç tarihleri geriye çekmeleri mümkün değildir.
Tarım Bağkur sigortalıları, sattıkları ürünlerden tevkifat kesilmesi şartıyla sigortalılık başlangıç tarihlerini geriye çekebilirler.
Mülga 2926 sayılı Kanuna göre sigortalı olmaları gerektiği halde, Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıt ve tescilleri yapılmamış çiftçiler, tevkifatın yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle yazılı talepte bulunmaları halinde, tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalı olurlar. Örneğin, 18.11.1995 tarihinde satmış olduğu şeker pancarı nedeniyle adına tevkifat kesintisi yapılan kişinin, bu kesintiye ilişkin belgeler ile 08.05.2023 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurması halinde, kişi 01.12.1995 tarihi itibariyle sigortalı olur.
Sosyal Güvenlik Kurumu, bu durumda yapılan tevkifat kesintilerinin Kurum hesaplarına yatırılmış olması şartını aramaktadır. Yapılan tevkifat, Kurum hesaplarına yatırılmamışsa kişinin sigortalılığı başlatılamaz. Ancak, tevkifatın Kurum hesaplarına yatırılmadığı durumlarda dahi kişinin sigortalılığının sağlanmasına ilişkin yargı kararları mevcuttur.
İş ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili sorularınızı, pasahanhukuk@outlook.com adresine gönderebilirsiniz.