Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde can kaybı sayısının 35 Bin 418 olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip AFAD merkez binasında gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Türkiye tarihindeki Erzincan’dan sonraki en büyük iki afetini ardı ardına yaşadık. Hissedilen etki 1000 km fazla bir alana yayıldı. Felaketin tarihteki diğer büyük depremlere göre 7 km gibi yüzeye yakın bir yerde gerçekleşmesi yıkımı artırdı. Atom bombalarının yüzlercesine denk büyüklükte bir enerji ortaya çıkardı. Güneye doğru 3 metrelik bir kaymaya sebep olan deprem ciddi can kaybını beraberinde getirdi. Depremde hayatını kaybeden 35 bin 418 vatandaşıma Allah’tan rahmet diliyorum. 105 bin 505 kişi enkaz altından kurtuldu. Dünya deprem tarihinde eşine az rastlanan iki depremin üst üstte yaşanması tabloyu ağırlaştırdı.
Bir hafta içine bitirilecek hasar tespit çalışmaları sonunda kesin tablo ortaya çıkaracak. Kış şartları ve alt yapıda meydana gelen yıkımlar işimiz zorlaştırdı. Bölgedeki şehirlerimizin ayakta kalan kapasiteleri ile yakındaki şehirlerdeki kamu imkanlarını hemen harekete geçirdik. Şartları sonuna kadar zorladık. En kısa sürede şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk. Bu felaket dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın görülebilecek aksaklıklar bizde de yaşandı. Devletimiz tüm kurum ve imkanlarıyla deprem bölgesine ulaşmak için canla başla mücadele etmiştir.
Kamu çalışanları ve batandaşlarımızın hemen başlattığı çalışmalara diğer yerlerden gelen ekiplerimiz de katıldı. İlk saatlerin zorlukları aşılınca çalışmalar daha sistematik çalışmaya başladı. Bölge genelindeki çalışmalar düzene sokuldu. 71 vilayetinden gelenlerle birlikte 250 bin kamu görevlimiz deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alıyor. Profesyonel doğrudan arama kurtarma personeli sayısı 35 bini aştı. Depremin üzerinden geçen uzun saatlerin ardından bile yıkıntıların altından canlı vatandaşlarımızı çıkartabiliyor olması en büyük teselli kaynağımızdır. Sadece Kızılay 20 milyon’u buldu. Depremden sonra yaptığımız uluslararası yardım çağrısına 100 ülkeden cevap aldık. Ayrıca ülkemize destek ve taziye için bizi arıyan bizi arayan 42 ülkenin devlet başkanı ile görüşmelerim oldu.
61 farklı ülkeden 444 uçuşla ülkemize insani yardım ulaştırıldı. Türkiye’nin bu kara gününde yanımızda yer alan dostlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Son vatandaşımızı da oradan çıkarana dek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Arama kurtarma çalışmalarını tümüyle bitirdikten sonra enkaz kaldırma işlemlerine başlayacağız. Oturulamaz her evi yeniden yapacağız. TOKİ ülke genelinde inşa ettiği binalarla bu depremden alnın akıyla çıkmış bir kurumdur. Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98’inin 1999 yılı öncesi inşa edilmiş olması, bina denetimi işini daha sıkı tutmamız gerektiğini anımsatıyor.
“MART BAŞINDA 30 BİN KONUTUN İNŞASINA BAŞLAYACAĞIZ”
Kaybedecek tek bir dakikamız bile yok. Hasar tespiti biten her yerde derhal inşaat çalışmalarına geçeceğiz. Mart başında 30 bin konutun inşasına hemen başlayabiliyoruz. Amacımız bir yıl içinde deprem bölgesinin tümünde kaliteli ve güvenli konut inşaasını tamamlamaktır. Konutları fay hatlarının uzağında inşa edeceğiz. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızdan bir yıl sabretmelerini istiyorum. Geçmişte Van, Elazığ, Malatya, İzmir ve Bingöl depremlerinde yıkımın izlerini silip yeni konutlarına teslim ettiysek burada da aynısını yapacağız. Hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmayacağız.
Yılgınlığa, bezginliğe asla kapılmadan beraberce bu felaketin acısını dindireceğiz, yaraları saracağız. Dün Çam ve Sakura Hastanesi’ni ziyaret ettim. Çam Sakura’da hiçbir şey eksik bırakılmadan tedavileri yapılıyor. Sağlık Bakanlığımız gerekli müdahaleleri yapıyor.
Oturalamaz olan binalardaki vatandaşlarımızıa 15 bin lira taşınma, 5 bin lira ile 2 bin lira arasında kira yardımı yapacağımızı açıklamıştım. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre ilave desteklerde yapacağız. Toplam 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacını karşılamış durumdayız. Acil ihtiyaçlar için 100 bin lira nakdi yardımlarda bulunuyoruz. Vatandaşlarımıza ilave destekler de yapacağız. Devlet ve millet olarak elele vererek hiçbir mağdur ve mazlumu sahipsiz bırakmayacağız.
Yarın akşam saat 20.00’de Türkiye, KKTC ve Azerbaycan’da ‘Türkiye tek yürek’ sloganıyla bir yardım kampanyası düzenlenecek. Kabine üyeleri, kabine toplantısına katılan kamu görevlileri olarak, depremzedeler için AFAD’a toplam 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık.
Deprem bölgesinde vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunduk. Bakanlarımız ilk günden itibaren canla başla çalışıyor. Bir yandan yıkıntıları kaldırırken bir yandan vatandaşımızıa kış kıyamette barınma sağlamanın gayreti içindeyiz. Kurulan çadır sayısında 175 bini geçtik. Kıyafet, gıda ve temizlik ürünlerinin bölgeye akışı kesintisiz olarak sürüyor. Emniyet teşkilatımız 73 bin, Jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor.
11 ilimizde şartları uygun olan okullarda okullara devam etme imkanı sağlayacağız. Eğitimci ordumuzun çalışmalara verdiği katkıyı takdirle takip ediyoruz. Hala sahada görev yapan 28 bin kahraman Mehmetçiğimize gösterdikleri cesaret için buradan tekrar teşekkür ediyorum. Zonguldak Kömür İşletmelerinden buraya gelen madencilerimiz verdiği mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir. Adalet Bakanlığımız bölgede yüzlerce savcı görevlendirdi.
CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
Barajların patladığından ve barajların su tutamaz hale geldiğinden bahsetmeye başladılar. Bir olmamız, yekpare hareket etmemiz gereken zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset belli bir bölümüyle, ana muhalefet, ciddi manada çirkinleşti. Evet bakıyorsunuz, kalkıyor Borsa İstanbul’daki adımlarla ilgili SPK’nın önüne gidip gösteri yapıyorlar. Gün bir olma zamanıdır. Beraber olma zamanıdır. Bu tür şeylerle ilgili elinde belge varsa, hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin. Senin mumun çoktan yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu iftiralar milletim tarafından affedilmeyecek.
Milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşacağı ender felaketlerinden birini yaşarken birliğe beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Yaraları sarma, acıları dindirme vaktidir. Vaktimizi enerjimizi sadece bunun için kullanıyoruz.