Ne Güzel Şey İnsanın Özüne Yolculuk Yapması

Şuna adım kadar eminim ki! Yıl boyu çalıştık, koşturduk, yorulduk diyen kişilerden çok memlekette yol gözleyenler bekliyor bu tatilleri.
Anadolu sürekli göç verdiği için birçok köyde kasaba ve beldede yol gözleyen yaşlılarımız var. Ne zaman yaz gelecek ve göçmen kuşlar gibi yaşı gelince memleketini terk ederek gurbet ele giden evlatlar gelecek diye. Kapı gözlemek. Yol beklemek nedir onlara sormak lazım.
Bundan birkaç yıl öncesine dair bir anımı sizlerle paylaşmaktan mutlu olacağım. Aylardan Ağustos. Yapılacak olan en güzel ibadetlerden biri olan memleket ve ata ziyareti için çocukları toplayıp memlekete gidiyoruz. Yol boyu annemler kaç kez aradı bilemiyorum. Onlardaki heyecanı tahmin edebiliyorum. Yemekler hazırlanmış kucaklar açılmış karşılıyorlar bizi. Hasret gidermeler ve akraba ziyaretlerini tamamlayınca köyde yapılacak işler sıralaması yapıyoruz. Ata topraklarına olan vefayı ödemek gibi hissediyor sanırım insan. Annemlerin bir kayısı bahçesi var. Toplanıp her birlikte oraya gidiyoruz. Bahçe bakımsız olduğu için istenen ürünü vermemiş. Bahçenin bakıma ihtiyacı var. Tüm aile bahçeye çıkartma yapıyoruz. Kimi ağaçlara gölek yapıyor. Kimi sulama için motoru kontrol ediyor. Kimide yakıt almak için ilçeye yola çıkıyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan iş yoğunluğu öğle yemeği saati ile beklemeye alınıyor. Anadolu’dasın yemekler yalnız yenmez. Yan bahçe amcamların onların da gurbetçileri gelmiş bizler ile aynı hummalı çalışma içindeler. Bir birimize sesleniyoruz. Hep birlikte toplanıyoruz. Yemek için hazırlananlar teker teker çıkıyor yer sofrasının üzerine. Emektar kara çaydanlık için ateş yakılıyor. Çaydanlık da köze konduktan sonra başlıyor koyu muhabbetler. Kimi işinden, kimi özlemden kimi olduğu şehirden bahsediyor.
Şöyle uzak bir kareden izler gibi izledim. Orada olan hiçbir kuzen kardeş mesleği ile gelmemişti bahçeye. Emniyet mensubu, sağlık bakanlığına, adalet bakanlığına, milli eğitime bağlı bürokratlar. Memurlar her biri farklı görevde olan çalışanlar. Kimi üniforması kimi makamını geldiği yerde bırakmıştı.
Sonra annem ve amcamın karısına dönüp dedim ki “ sizler ilkokula bile gitmedik diye hayıflanıyordunuz. Oysa şu manzaraya bir bakın. Hepsi üniversite mezunu. Yüksek lisans yapmış, Dr unvanı almış işçileriniz var. Siz ne kadar büyük yüreklere sahipsiniz ki hiç okula bile gitmeden bu kadar güzel evlatlar yetiştirmişsiniz. Bu kadar vatansever, ana babaya ve ataya saygılı. Türkiye’nin dört bir köşesine ektiğiniz fidanlar bu gün sizin bahçenizde birer ulu çınar gibi yeni fidanlar dikme telaşında” ben böyle deyince hepimiz bir durduk. Ciddi herkes bir birine baktı. Kocaman kahkahalar ile güldük. O anları çocukluk anılarımıza ekledik. Yorulduk dediğimiz yerde es verince hatırlamak için.
Ne güzel Anadolu insanın yetiştiği o güzel insanların yolunu gözlemeleri. Ne güzel şey beklenene umut olmak. Ne güzel şey sılayı ziyaret etmek. Ne güzel şey insanın özüne yolculuk yapması.
-
Yaygın Mahallesi’nde Kadınlar Üretiyor: Dikiş Nakış Kursuna Yoğun İlgi
-
Yeşilyurt Belediyesi Yeni Meslek Edindirme Kursları Açtı
-
Vali Seddar Yavuz’dan Şehadetinin 32. Yılında Orgeneral Eşref Bitlis’i Anma Mesajı
-
Vali Seddar Yavuz, İlimizde Düzenlenen Nikah ve Düğün Törenine Katıldı
-
OCAK AYINDA MALATYA HAVALİMANI’NDA 70.542 YOLCUYA HİZMET VERİLDİ…
-
Battalgazi’de Yaban Hayvanlarına Kış Desteği