GASTRONOMİ VADİSİ, TARIM VE GAOSB

Gaziantep’te, 4. Uluslararası Gastronomi Festivali geçtiğimiz yıllara oranla daha başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Festival alanına gittim gördüm ve gözlemledim. Kentin morale ihtiyacı olduğuna çıplak gözlerle şahitlik ettim. Kentte yaşayanların yanı sıra ve çevre illerden gelen vatandaşlar festival alanına akın etmişti. Kurulan stantlar, etkinlikler ve konserler festivalin dördüncü yılında 4×4 bir atmosfer yaşattı ziyaretçilere. Festival zor ve meşakkatli bir iştir. O yüzden emeği geçenlere tüm samimiyetimle teşekkür ediyorum.
Son dönemlerde, tarımla ilgili olarak, dünyada ve ülkemizde, uluslararası ilişkiler ve iç politikanın yanı sıra, beslenme, tarım ürünü fiyatları, tedarik zinciri sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve yetersiz sulama gibi konuların ön plana çıktığını ve yoğun tartışmalara yol açtığını dikkate aldığımızda, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in Gastronomi ana başlığı altında, coğrafi ürün tescilinde Gaziantep’in ülke birincisi olmasında öncülük etmesini, ilimizdeki tarımsal sulamadaki yeni projeleri, çiftçilere verilen tohum, fidan desteklerini ve son yıllarda artan tarım kooperatifi projelerini daha iyi anlayabiliriz.
Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, bir yandan, “istikbal göklerdedir” diyerek geleceği ve teknolojiyi hedef gösterirken, aynı zamanda, “köylü efendimizdir” demek suretiyle tarıma ne kadar önem verdiğini ve bir ayağımızın daima toprağa basması gerektiğini vurgulamıştır. Gelinen süreçte birçok ülke “köylü efendimizdir’ sözünün içini doldururcasına tarımsal teknoloji alanında milyar dolarları bulan yatırımlar yapıyorlar.
GIDAYA ULAŞIM VE KÜRESEL ISINMA İLE MÜCADELE İÇİN TEKNOLOJİK TARIM ŞART
Dünya genelinde ve ülkemizde nüfus artışı bugünkü gibi devamı ettiği taktirde, 2050’li yıllarda daha büyük ekilebilir araziye ihtiyaç olduğu hesaplanıyor. Buna karşılık, her yıl, başta şehirleşme, tarım arazilerin tarım dışı amaçlarla kullanılmasının artması, iklim değişikliği, kuraklık, kötü tarım uygulamaları gibi nedenlerle, büyük miktarda ekilebilir arazinin yok olduğunu, verimliliğin azaldığını ve ayrıca, ormanların yandığını, meraların daraldığını ve insanların doğaya hoyratça davrandıklarını gözlemliyoruz.
DÜNYA ÜLKELERİ DEĞİŞİMİN FARKINDA
Tarım teknolojilerine yapılan yatırımlarda dünyada başı çeken ilk üç ülke; İsrail, Amerika, Kanada’dır. Sadece İsrail’de 450 civarında tarım teknolojisi firması bulunmaktadır ve bu firmaların yüzde 50’sinden fazlası son yıllarda yapılan yatırımlarla ortaya çıkmış start-up firmalarıdır. Bu yatırımlar sayesinde her ülkede önemli oranda faaliyet gösteren büyük markalar ortaya çıkarmışlardır.
Günümüzde 112 Milyar Dolar’ı aşmış tarım ihracatı gelirleri ile Hollanda inanılması güç bir başarıya imza atmıştır. Türkiye ise bitki çeşitliliği ve tarımsal ürünler açısından dünyada ilk 5 ülke arasında olmasına ve son derece elverişli topraklara sahip olmasına karşın 18 Milyar Dolar’lık tarım ihracatı geliri ile 26’ıncı sırada yer bulabilmektedir.
GIDA ULUSLARARASI BİR REKABET ARACI HALİNE GELDİ
Yakın tarihimizde Rusya ve Ukrayna savaşında yaşanan buğday krizi ile birlikte, beslenme için önemli, hassas tarım ürünleri ticaretinin, gıda ihtiyacı olan ülkelere karşı da kullanılmasının, uluslararası politikada etkin bir rol oynadığı ve bu rolün giderek artacağı aşikar. Bu çerçevede, Henri Kissinger’in “ Petrolü (enerjiyi) kontrol ederseniz ülkeleri, gıdayı (beslenmeyi) kontrol ederseniz insanları denetlersiniz” sözüne ek olarak, ABD’nin 1980’lerde Sovyetlere karşı buğday, Çin’e karşı mısır ve soya gibi ürünlerin ihracatını kısıtlaması ve Avrupa ülkelerinin de eski sömürgelerine gıda yardımı kozunu kullandıklarına şahit olduk.
MESELA;
ABD tarım ürünleri ticaretinden hareketle, Çin ile hegemonya savaşını başlatmak yolunda istediği kamuoyu hassasiyetinin doğmasını sağlamıştır. Buna karşılık, Çin, 1,5 milyarlık nüfusunu beslemek için, bedelini ödese bile, her zaman istediği kadar ürün bulamayabileceği tehdidini açıkça görmüş ve üretimini arttırmak için tarımı desteklemeye önemli fonlar ayırmış ve ayrıca “Yol ve Kuşak projesi” çerçevesinde, birçok GYÜ’de “tarımsal üretim üsleri” kurma çalışmalarını arttırmıştır.
HOLLANDA ÖRNEĞİ İNCELENMELİ
Amerika’nın ardından dünyanın en büyük ikinci tarım ihracatçısı olan Hollanda, verimli ve sürdürülebilir tarımda ise lider bir konuma sahip. Toprakta veya açık havada üretime kıyasla çok daha az su ve böcek ilacı ile tarımsal ürün yetiştiren ülke, bunu son teknolojiden faydalanarak yapıyor. Ülke topraklarının yarısından fazlası tarım ve bahçecilik için kullanılıyor. İklim kontrollü çiftlikler sayesinde Hollanda, hava koşullarına rağmen domates ihracatında küresel lider olmayı başarıyor.
Tüm küresel sebze tohumları ticaretinin üçte birinden fazlasını ise tek başına üstleniyor. Bu şaşırtıcı başarının arkasındaki akıl ise dünyanın tarım alanındaki en başarılı üniversitesi olan Wageningen Üniversitesi. Amsterdam’ın 80 mil güneydoğusundaki Wageningen Üniversitesi ve Araştırma (WUR) Merkezi, tarım teknolojisi start-up’ları ve deneysel çiftliklerden oluşan geniş bir kümelenme olan Yemek Vadisi’nin (Food Valley) arkasındaki güç. Hollanda, Yemek Vadisi içinde geliştirdiği teknolojilerle, Amerika’nın teknoloji üretim merkezi olan Silikon Vadisi’nin yerine göz dikiyor.
GAOSB GASTRONOMİ VADİSİ HAMLESİNİ YAPMALIDIR
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin üretim, istihdam ve ihracattaki başarısını kimse tartışamaz. Son dönemde yenilenebilir enerji, otoyol ve çarşı projelerinin yanı sıra Fırsat su projesi ile bu başarı taçlandırıldı. Bu süreçte GAOSB Başkanı Cengiz Şimşek ve yönetiminin yanı sıra Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve milletvekillerinin Gaziantep modeli ile sanayi ve ticarete kentin rol model olmasındaki çabalarını da belirtmemiz gerekiyor.
ANCAK;
Gaziantep’te GASTRONOMİ ana başlığında başlatılan ve Coğrafi ürün tesciliyle ivme kazanan tarım alanındaki hamlelerin teknoloji ile entegre edilerek daha büyük adımlar atılması gerekiyor. Başta da bahsettiğim gibi kuraklık, gıdaya ulaşımı zorlaştırırken tarımsal ürünler petrolden daha değerli bir konuma yükseliyor.
PEKİ NELER YAPILMALI?
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi önderliğinde bir çalışma grubu oluşturulmalı. Tarım teknolojisine ilişkin mesleki liseler hatta üniversite kurulmalı. ABD’deki ‘Silikon Vadisi’ ve Holanda’daki ‘Yemek Vadisi’’ne alternatif olarak ‘MEZOPOTAMYA GASTRONOMİ VADİSİ’nin temelleri atılmalı.
Bunun için ilk ve en önemli adım, kentimizdeki ekilebilir alanların azalmasına yol açacak tüm uygulamaların kesin olarak engellenmesi olmalıdır. Diğer yandan tarım ürünleri ihracatı özendirilmeli, ürünlerimizin marka tanınırlığı sağlanmalı, konular bütünlük içinde değerlendirilmeli ve ihracatçılarımızın dış pazarlarda birbirleri ile rekabet etmesinin önüne geçilmelidir.
SONUÇ OLARAK;
Birçok ekonomik krizde kendi içerisinde çözüm üretebilen Gaziantep’in, tarım teknolojisinde de Türkiye’de İLK’e imza atacak potansiyeli vardır. Fırat’tan su getiren Gaziantep Modeli, Gastronomi Vadisi’ni de hayata geçirebilir. Bu proje hayata geçerse hem Gaziantep kazanır hem de ülkemizin uluslararası gıda rekabetine önemli bir destek sunulmuş olur. İşte o vakit marka ürünlerimizin sergilendiği daha büyük çapta festivaller yapabilir ve geleceğe güvenle bakabiliriz.
SON SÖZ:
Tarım yanlış giderse, başka hiçbir şeyin ülkede doğru gitme şansı olmayacaktır
-
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN RESİM YARIŞMASI İLGİ GÖRDÜ
-
Malatya’nın Ana Hattı Felç!
-
BATTALGAZİ BELEDİYESİ’NDEN HASTA REFAKATÇİLERİNE ANLAMLI DESTEK
-
Kadircan Esen, projenin yalnızca Malatya için değil, yaklaşık 8 milyon nüfusa hitap edecek
-
Başkan Geçit, “Trafik Akışını Rahatlatıyoruz”
-
Kırsal Konutlar İstişare Toplantısı Düzenlendi