Pırtlamaz Artık Zorlama!
Nahıyyatında ne gerekiyosa yaptırah çabuhun erik gurudu aha islim yanacah diye sitem etti.Ellâem Ehmedduran sende bu gufullar ile aynı akılda mısın yav dedi.Bizi ele gahınç etmen diyi renkli gözünü pörtlederek gaymazda bozulan ortak su dinamosunun tamiri için yapım aşamasını tartışıyordu emmimle,vücut dilini çok iyi kullanan Ede emmimi hafızam kayıt altına alıyordu.Sıradışı tavr ve edasıyla dikkatimi çekiyordu bana çok sempatik geliyordu.Abugad deyip yıllar sonra asıl kelimenin avukat olduğunu belledigimde daha da sempatik gelmişti.El nihaye sınırdaş olduğumuza çok anılarımız birikmistir.
5 kasa kötü yatı cici bibimin kayısısı vardı.Dedi ki bunu el arabasınan Ede emminlere götür.Şimdiki gibi leylon kasa nerede paslı çivili tahta kasa iki büklüm olmuş zaten zar zor Hacı kâe emminin ordan eâri vardık götürdük.Ede emmi bağdaş kurmuş Suat abi ile kızlar çamur yapıyordu.Ede emmim bu se de cılh olmuş yivenim ocağı batırır dedi.Karısı Haçca bacı dedi ki; uşah buruya gader yorulmuş at gitsin Cici Haççanınmış.Dedi ki bir dufa biyle yarım iş istemem emme getirmişsiniz dedi.Ede emmim temiz iş yapardı regulesini bozan işi sevmezdi.Ocagin köşeye attık dışarı çıktık ahşap kapıyı dayadık.Çinko büyük sahanda Ede emmi kükürtü tutuşturup dışardan ataşla yanan sobanın üstüne bıraktı.Suat abi çamuru alıp kapıyı sıvamaya başladı,Ede emmim aman Sufatım hava almasin iyiceâne basa basa vur çamuru dedi.Ortalık bir anda ralli arabasının teker değişimine gelmiş 30 sn lik zaman dilimi gibi oldu.Kapı tutan çamur sıvayan ocak yakan duman sızıntısı takip eden vb. derken organize ataklar son bulup kontroller yapılıp dağıldık.Artik 5-6 defa aç kapa kontrol et kaysı islimi almış mi ? Ocağın altına devamlı odun at kükürt donmaya vb vb bir sürü detay vardı.Bunlar benim için çocukken mühim değildi.Mühim olan islimin ocağında yanan közde mısır yemekti.Ocak önü muhabbetler birlik beraberlikler keyifli sohbetler masaldan da oteydi.
Gö bayır mahallesi’nde 3 islim damı vardı benim anılarım bunlarda fazlaydı.Kuloglu Hasan ve Halfe kirvelerim ,Kadı Hüseyin emmim ve Ede emmim çünkü bu üçü çocukluk yıllarımin islim damlariydi.Ve herkeste kayısı da bulunmazdı.Belli noktalarda islim damları olur ve az olanlara burda komşuluk namına destek olunurdu.Eskiden herkesin birbirine bir şekilde işi düşerdi ve iletişim muhabbet devam ederdi.Simdi islim damları kerpti 5 MT leylonda tarlada islim yakıyorlar.Kimsenin kimseye işi düşmüyor iletişim yok denecek kadar az ve herkes de bir havalar bir cakalar ki genzim yanıyor benlik kükürtünden…Bu kadar hızlı evrilmek uzaklaşmak insanın ruhunu incitiyor.Ve bu değirmende herkes unufak oluyor.Rabbim bu sene o kadar kayısı vermiş ki perişanlik çok ama isyan şükürsuzluk şımarıklik almış gidiyor.Varlığı bir dert yokluğu bir dert yinede iki türlü insanımız maalesef mutsuz,diller isyan kalpler zifiri karanlık islim damlarında yanan kükürt değil artık… Traktör ağaca halat ile bağlanıyor brandalar seriliyor silkeleme yapılıyor,her evde traktör var herkes özgür bu güzel bir şey ama varlığı biz sanki tasiyamiyoruz.Bolluk çok ama artık eski değerleri ve de bizi kaybediyoruz.Samimiyet kokan eski islimler yok artık, bilmezdik bu kadar profesyonel değildik ama binlerce kasa islimlerin önünde bir mısır yiyen yok artık.İki çüt acer laf veren hiç yok bu nasıl bolluk bu nasıl yokluk ben bilemedim belki de ben yanlışım eksiklik kendi özümde dediklerim kendi nefsime, leylon kasa leylon islim leylon hayatlara geçtiğimiz şu günlerde beni bu yazıya nihayetinde kelimesini nahıyyatinda yerel telaffuzuyla kullanan Ede emmi sebeb oldu.Eskilerin hepsi ayrı bir karakterdi nevi şahsına münhasırdı.Bu devrin çoğunluğu tornadan çıkmış gibi tat yok tuz var tuzu da giderse zaten kokacak..
Böön leylon islimin önünde otururken çamurdan sıvalı közunde mısır olan, kasası tahtadan , insanı samimiyet ve muhabbet ten mayalı olan günlerin kokusunu içime çektim.İlk defa islim havası beni boğmadı yüreğimi boğdu gözlerim yandı islimini iyi almıştı.Artik sergen olabilirdi serdim Kızılözün sıcağına ve astım ruhumu Leylek dağının başına ve son bir islim yaktım eskiye dair…
Anılarımı çıkardım islimden ne çil ne dolu yarası umurunda değildi zaten isliminide tam almamıştı.Kasa kasa sererken çorak topraklara eskinin sergenini yüreğim tahta kasanın çivi yarasiyla sizliyordu.Yara bir şekilde kapanirdi kabuk bağlardı ama gönül kırıktı ve geçmişin sınığı imkansızdı.Gonül isliminden kasa kasa anılarımı pirtlatirken anladım ki çok kurumuş,göz yaşlarımda ıslatıp leylona sarsam yinede bu islim pırtlamaz…
Muhannetin karnı doysa pilâvı
Hayr u bereketi tavada sanır
Ulu kuşlar hiç görünmez gözüne
Bir şahin olmuşum havada sanır
Cellâdım der bir figanı sındırsa
Âdem değil halkı nâna kandırsa
Beş paralık bir mum alsa yandırsa
Bu cümle âlemi ziyada sanır
Demez ki hayvanım yese otlansa
Mert olup da her mihnete katlansa
Muhannet bir ata binse atlansa
Kendinden gayriyi piyade sanır
Hurrem olur ekticeği biterse
Tüccar olur takke alub satarsa
Beş kuruşa kudureti yeterse
Kendini bir büyük pâyede sanır
İlâhi namerdi hadden aşurma
Kusurî’yi tarikinden şaşırma
Sonradan görmüşe yolun düşürme
Şöhretin(i) cümleden ziyade sanır
-
Vali Seddar Yavuz’dan Lösemili Çocuklar Haftası Mesajı
-
Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi Bakanlar Konseyi 2. Toplantısı için Irak’ta
-
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Katar’da ziyaretlerini sürdürüyor
-
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN KÜLTÜR SANAT VE SPOR MERKEZİ’NDE KURS KAYITLARI BAŞLADI
-
Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı
-
Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”