Yalıtım, “Yarınlara Yatırımdır”
İnsanoğlunun dünyadaki varoluşundan itibaren bugüne değin birincil mücadelesi barınma ihtiyacı doğrultusunda gelişmiştir. Barınma, ihtiyaçlar hiyerarşisinde beslenme ile birlikte birinci sırada yer almıştır. Tarihsel süreç içinde siyaset ve iktidarı belirleme gücüne sahip en temel konulardan biridir ve yaşamsal bir haktır. Yaşam alanı, toprak, devlet ve hükmetmek ile kısaca tarihsel gelişimimizi açıklayabiliriz.
Barınma ihtiyacıyla birlikte gelişen yaşam alanları ve bu alanların gelişimiyle insanoğlu şehirler imar etmeye başlamıştır. Şehirlerin temel birimi evlerin ve binaların her dönemde daha sağlam, rahat ve konforlu olması için çalışılmıştır. Günümüzde yapılan konutların, yalıtım, yeni nesil kompozit sistemler ve inovatif ürünlerin geliştirilmesi, inşaat sektörünün sürekli yenilenen alanları olarak karsımıza çıkmaktadır, günümüzde binalarında bir öncekinden daha sağlam, daha rahat ve konforlu olması için inşaat sektörü yeni ürünler farklı teknikler geliştirmektedir.
Günümüzde inşaat sektörünün de sürekli yenilenen ve gelişen alan yalıtım ürünleri, yeni nesil inovatif ürünler ve yeni nesil kompozit sistemlerdir. Bu ürünlere baktığımızda temel ortak noktaları kullandığımız enerjinin tasarrufunu artıracak ürünler olması ve bir üst seviyede, standartlarda teknik verilere sahip ürünler olmasıdır.
Bizim uzmanlık alanımız olarak yalıtım ve yalıtım uygulamalarına gelince;
Yalıtım: insulations, izolasyon, tecrit, izole, gibi isimlerle anılır. Bir nesneyi olumsuz yönde etkileyecek olan her türlü etken ve durumlardan korunması anlamına gelir.
İnşaat sektöründe Yalıtım daha ziyade yaşadığımız alanların kötü etkenlerden korunması için yapılmaktadır. Yapılan yalıtım uygulamaları sayesinde yaşam alanlarımızın ve binalarımızın ömrü, konforu, sağlamlığı ve verimi artırılıp çevreye daha az zararlı hale getirilmek için uygulanmaktadır.
Yapılan yalıtım uygulamaları sayesinde daha az enerji tüketimi sağlanmaktadır. Çevre dostu binalar ve yaşam alanları oluşturmak için yeşil konsept, pasif evler ve akıllı şehirler oluşturmak için yalıtım kalitesini ve standartlarını geliştirmemiz gerekmektedir.
Yalıtımın ana başlıkları:
Isı yalıtımı
Su yalıtımı
Ses yalıtımı
Yangın yalıtımı
Mekanik ve sismik yalıtımlardır.
Bu ana başlıklar altında inşaat sektöründe ve imalat endüstrisinde neler olduğunu gelecek yazılarımızda değineceğiz. Doğru yapılan uygulamalar ile “öylesine” imalatların ve yapılmış sayılmak için yapılan imalatlar arasındaki farkları gözler önüne sereceğiz. Bu bölümleri incelemeye başlamadan önce yaşadığımız 6 Şubat deprem felaketiyle ilgili görüşlerimi paylaşmak isterim;
Yalıtım yarınlara yatırımdır, dedikten sonra bu tespitin ne kadar doğru olduğunu başımıza gelen bu asrın felaketinden sonra daha iyi anlamamız lazım geldiğini düşünüyorum. Yaşadığımız bu deprem felaketinin öncesinde bir ihtar gibi Elâzığ depremini yaşadık. Ama bittiğini düşünüp yolumuza devam ettik. Tabii etkisini hızlı bir şekilde unutup hiçbir şey olmamış gibi rutin uygulamalarımıza devam ettik. Hatta biraz daha rahat bir şekilde şükrümüzü eda ettikten sonra bir daha başımıza gelmez işte hepsi budur inanışı içinde ve rahatlığında . . .
Oysa yaşadıklarımızdan hayat tecrübesi çıkarıp yolumuza bu tecrübeler ışığında devam etmemiz lazımdı. Gelecek olan nesillere bu birikimi aktarımını yaparak devam etmeliydik nasıl mı?
130 sene önce şehrimizde yaşanan deprem felaketinin işareti olarak Teze Cami’de yarım bırakılan minare gibi . . .
Bizden önce bu coğrafyada yaşayanların tecrübelerini görmezden gelen yöneticilerimize seslenelim:
Bu yaşadığımız asrın felaketinden sonra herhalde şehrimizin yöneticileri Teze Camimizin üç minaresini de yarım bırakmak isterler diye düşünüyorum . . .
Üç, bir den büyüktür diye . . .
Belki hatırlanır diye . . .
Tarihe bir not ve gelecek nesillere bir ihtar olsun diye!!! . . .
Deprem bu coğrafyanın yadsınamayacak bir gerçeğidir. Ama bizler bu gerçeği görmezden gelerek yaptığımız binalarımızda şu veya bu şekilde hataya düşmüş olduğumuzu çok acı bir şekilde öğrendik . . .
Günümüzün teknolojisi bizlere suyun, denizin içinde yapılar yapmaya izolatörler yardımıyla salınım söndüren binalar yapmaya, 300 kat gökdelenler ve havada asılı duran evler inşaat ettirecek boyuttaysa biz bunları görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz . . .
Bir sonraki yazımızın mottosu #GÜÇLENDİR – ME!
BENZER HABERLER
-
Malatya’da ‘ 6 Şubat depremi sonrası Malatya’nın demografik ve psikososyal yapısı’ konulu panel düzenlendi.
-
Vali Seddar Yavuz Rezerv ve Kentsel Dönüşüm Alanlarında İncelemelerde Bulundu.
-
MESOB Başkanı Şevket Keskin’den Arguvan ve Arapgir Ziyareti
-
Demiryolu Geçitlerindeki Trafik Kazalarının Önlenmesi ve Denetlenmesi
-
Sadıkoğlu: “Depremler, inşaatlar ve göç devam ederken mücbir sebep sona ermemeli”
-
İlimizde Tarım Sektöründe Deprem Süreci ve Sonrası Yapılan Çalışmalar
YORUM BIRAK
YORUMLAR
Hiç yorum yapılmamış.