MENÜ
10° Parçalı bulutlu
  • ‘Böön şiyle bir Guluncağı dolanam dediydim.Goparhan düştüğüm daşlara basa basa giderken bir ses ilişti gulağıma ellaaem.Düştüm peşine oğrun oğrun vardım.Sivecin dibinde bir uşah elinde bir pıçah teze sövüt dalını tekerleme söyleyerek pıçagin sapı ile narin narin dôvuyo.Goya gabunu gôdeden ayıracak yarmadan yirtmadan gavladacah.Bir ninni dadindaki tekerleme ile sövüt dalının gôdesini uyudacah ,gabuğunu gavladacah vay vay […] devamı için tıklayın
  • 18/02/2021 22:13
    Düğüne davetliler geldikçe gündüz elinde Albayrak ile bir nida duyulurdu. İreşgına pireşgına Kabede yatan nur eşgına diyelim Allah Allah bir Allah(düzeltme yorumla yapabilirsiniz sürçi lisan ettikse affola)Ve karşılama ekibi bayraktarın önderliğinde gelen her davetliyi karşılar davulnan zurnaynan…Her davetli özel ve mühimdi düğüne şeref verirdi. Çocukluğuma denk gelen ve çoğu düğüne gidememem nedeniyle Hannoğlu dayıyı az […] devamı için tıklayın
  • 30/01/2021 11:20
    Kekik kokan koyaklardan haber var mıdır? Çılgalardan geçip Sivekli Gediği’nden aşan var mıdır? Ters yelde ah etmeden nasibine teslim olmuş yiğitler var mıdır? Kelek sesinde anasına koşan kuzunun heyecanı var mıdır? On ekip beş alan ama buna da şükür diyen gara yağız ırgatın gönlündeki zenginlik sizin dilinizde var mıdır? Alnından akan teri toprağa düşürmekten sakınıp […] devamı için tıklayın
  • 08/01/2021 01:20
    Da dün gibi ahlımda gara lastiğin kirtişi teze yağmış garı ezerken harthurt ses çıkarırdı. Uşah devşeh cıhar sahı yıllardır gar görmemiş gibi pervane oluruduh. Üste yoh ayahta yoh, yanahlar Topal Memmedemminin yanağı gibi gırmızı olurdu. Bir muşambanın üstünde masallarda ki sihirli halı gibi gayarken masallara inat gerçeğe gayardıh. Üstümüz başımız cımcılıh olmuş yiyeceğimiz köteğin özgürlüğümüze […] devamı için tıklayın
  • 26/12/2020 20:15
    Mehrican vurmuş gönüllerin, nasır tutmuş ellerin, eli koynunda kalmış anaların, gelinlerin; keklik öten dağların, çoraktan yanmış hon pöçüğündeki ırgatların, nasibini uzak diyarlarda arayan hüzünlü sürgün gurbetçilerin; arı konmaz kevenlerin, lalekten gelen ılgıt ılgıt yellerin, şükrü her daim dilinden düşürmeyen yiğit insanların, toprağı için devleti için gözünü kırpmayanların, zekatını ve sadakasını peşin peşin harman yerinde verenlerin, […] devamı için tıklayın
  • 14/12/2020 21:04
    Tohmaya saat 12 de girip, akşam 6 ya dek çimmekten yorgun düşmüş çocuklardık.. Geçerken selvi ağaçlarının altından, uzaklardan salatalık kokusu gelirdi.. Dut ağacında karnımızı doyurur, mezarlıktaki çeşmede hiç ölmeyecek gibi su içerdik, su hayattır dercesine… Hiç duasız geçmezdik Mehmet Halife’nin önünden… Zaman varsa girer türbeye büyük heyecanla bisküvi şeker arardık. Bulamazsak ta, üç taş alır […] devamı için tıklayın
  • çahşamış gönlüm 31/10/2020 17:52
    ÇAHŞAMIŞ GÖYNÜM Şu çahşamış göynümü ve de govdemi alıç ağacının gölgesinde eccik dincelsin diyi çayın demine gattım.Eski defterleri açıp hesaba gelmeyen ne varsa yele verdim.Ruhumu dinlendirip gafamın içindekileri bir hon derip şılın ettim ,harmanda patosa verdim.Gelimi verimli bir yıl gibi içini dışını timinna timinna ölçüp kendimi hesaba çektim.El elde başa baş bir eyvah ile elimdeki […] devamı için tıklayın
  • 21/10/2020 09:30
    HEYBEMDE KALANLAR     Ellez dayının tükene getmiştik bayram alışverişi için bibimle,içeride her bişi vardı.Gutu gutu püsküüt ,şeker,gofret,lohum vardı.Çocuktum bana yarayışlı olan öteberileri gözüm görürdü.Oysa top top kumaştan ,kepkepi çiviye dek nâdar öteberi vardı.Hemide nohut gaysı zamanına yazılan veresiye defterinin yarı suskun yaprak geçişlerinin mahcubiyetinde… Bibim bayramlık alışverişi yapar eksik bişi galdı mı diye bahınırken […] devamı için tıklayın
  • 13/10/2020 21:39
    GEÇMİŞİ MEHRİCAN VURDU Bir gün tohmada ahşama dek çimmiş yorgunluktan bitkin düşmüştük.Açlıktan adım atamaz halde köyün içine girende bir yufa ekmek kokusu geldi ki ;bir çocuğun bir yavan ekmek ile imtihanı idi. Heç çekinmeden girdik tandırlığa bereketli ola utangaç kısık sesle…Ahtaracın sacda çıkardığı sese oklavanın sesi karışırken,bir sanat eseri hamur çarpıla çarpıla açılırken gönlü gözü […] devamı için tıklayın
  • 07/10/2020 11:33
    ÇUNDUĞUM ÇOCUKLUĞUM…   Kuluncak’ın yumru daşlarında düşe kalka öğrenirken hayatı,kendi düşen ağlamaz dersini iyi bellemiştim.Tandırlığın başında ahtaraç sesini dinlerken bir sitil hamur bitimi yapılacak gatmerin sac ile gavuşmasındaki sabrını bellediğim gibi…Garalastik ayakkabıların oyuncak kamyon olup oyunlarımıza kum taşıdığında ,bir gün anılarımızı da kamyon kamyon bize taşıyacağını bilemediğimiz gibi… Bir cücüklastiği için gereken deri yorahı pöslük […] devamı için tıklayın