Kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur

Bakan Bozdağ Anadolu Soruyor’un Sorularını Yanıtladı

Gündem - 04/11/2022 18:34 A A



Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bozdağ, “1982 anayasası milletin yaptığı değil, millete dayatılan bir anayasadır. Bir fikir birliği sağlanmış, darbe ruhu öldürülmüş, bizzat millet tarafından yapılmış ve kabul edilmiş bir anayasaya Türkiye’nin ihtiyacı var” dedi.

**********************

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oldu.

Bakan Bozdağ; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Kon TV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy ve Türk Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Bahtiyar Ersoy’un sorularını yanıtladı.

“BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI AK PARTİ HÜKÜMETİ KALDIRDI”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de baş örtüsü kullandığı için eğitim hakkından mahrum bırakılan, kamuda işe giremeyen girse bile çalışamayan bir dönem yaşadık. Pek çok kadın başını örtmesi sebebiyle eğitim hakkını ve bir çok hakkını kullanmaktan men edildi. Kimse maruz bırakılamaz dediği halde bırakıldı, kınanamaz denildiği halde suçlandılar. Yargılandılar, hüküm giyip ceza aldılar. Partiler kapatılırken ‘baş örtüsü kaldıracağım’ gerekçesi oldu. 2008 yılının Ocak ayında Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Parti Anayasanın maddelerinde değişiklik yaparak 411 oy ile değişiklik yapıldı. Anayasaya aykırı bir şekilde bizzat Anayasa mahkemesi tarafından kabul edilerek reddedildi. Hemen arkasından AK Parti’ye kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da içinde bulunduğu 71 arkadaşımız hakkında da siyaset yasağı talep edildi. Hatta Cumhurbaşkanımız’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendi Nejat Uygur’u ziyaret etmek istediği esnada Başbakan eşi olmasına rağmen GATA’da içeri giremedi. Biz kanunları değiştirerek Türkiye’de baş örtüsü yasağına son verdik. CHP’nin bir desteği yok. 28 Şubat gibi 27 Nisan bildirisine bakarsanız bizim baş örtüsü konusundaki duruşumuz eleştiri haline geldi. Ama 2013 yılında bu yasak kaldırıldı. Niye parlamentoda milletvekili sayısıyla AK Parti güçlü, halkın yüzde 50’si bizim yanımızda. Bundan dolayı bu yasağı kaldırdık. Bu yasağı Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti iktidarı kaldırmıştır. CHP bunu sineye çekmek zorunda kalmıştır. CHP bunu yeniden gündeme getirdi” ifadelerini kullandı.

“TÜM BUNLARIN SIRRININ SEÇİM USULÜ VE İKTİDAR OLMAK İÇİN ORTAYA KOYDUĞU ZİHNİYET ORTAYA KOYMUŞTUR”

Bakan Bekir Bozdağ, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yüzde 50 artı 1 ile Hükümet Sistemi kurulacağından dolayı ne CHP genel başkanı ‘helalleşme’ adı altında sokağa çıkardı ne de teklif veren bir CHP olurdu. Tüm bunların sırrının seçim usulü ve iktidar olmak için ortaya koyduğu zihniyet ortaya koymuştur. Cumhuriyet Halk Partisi gündemde olmayan çözülmüş bir sorunu yeniden gündeme getirince herkes neden diye düşündü. Biz dedik ki kanunla yapılırsa bu iş yarın başka bir hale getirilir. Biz samimiysek ve anayasada bu işi çözersek Türkiye’nin gündemine bu bir daha gelmez. Referanduma gittiğinde de yüzde 50 artı 1 oluyor. Eğer biz bunu değiştirirsek bu ülkede hiçbir iktidar artık bunu değiştiremez” şeklinde konuştu.

“AİLEYE DÖNÜK HER TÜRLÜ SALDIRI ESASINDA TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK SALDIRIDIR “

Bekir Bozdağ, “Bizim derdimiz çok açık; yaynına getirdiğimiz konu aile konusudur. Evlilik birliğinin kimler arasında olacağını açıkça ifade ediyoruz. Evlilik kadın ve erkek arasında olur. Çünkü pek çok ülke aileyi tehdit altında gördüğü için tedbirler almıştır. Bazı ülkelerde de bu konuda yasal düzenlemeler yapıldı. Aile temeldir. Aileye dönük her türlü saldırı esasında Türk toplumuna yönelik saldırıdır. Geleceği korumak için ailenin korunması gerektiğine inanıyoruz. Aileyi tehdite yönelik her türlü saldırıya ve tehdite karşıyız. Bizim kültürümüzde evlilik kadın ve erkek arasında olur. Farklı tasarrufların önüne geçmekteki tek olağan şey Anayasa ile olur” dedi.

“CUMHUR İTTİFAKI OLARAK BİZİM SAYISAL ÇOĞUNLUĞUMUZ REFERANDUMA YETMİYOR”

Bakan Bozdağ, “Cumhur İttifakı olarak bizim sayısal çoğunluğumuz referanduma yetmiyor. 360 söz hakkına sahibiz referandum için 400 oy gerekli. Eğer referanduma gidecek bir çoğunluk olursa bu muhalefetin desteğiyle olur. Cumhurbaşkanımız ifade etti; Biz bu değişikliklerin referandumsuz hallolmasını istiyoruz. Kabulü de ancak muhalefetin desteğiyle olur. Biz onların çağrısı üzerine harekete geçtik. Bu onlar için bir test olacak. Muhalefet içiin bir samimiyet testi olacak. Bahane bulmayacaklar destek vermeleri lazım. Bakalım şimdi nasıl destek verecekler. Türkiye’nin bu mesele ile ilgili çözüme kabuşturma imkanı var. Şimdi HDP ve CHP trolleri eleştiriyorlar. ‘Biz gittik ziyaret ettik’ diye. Kendileri yan yana geliyorlar, açıklamaya korkuyorlar. Biz gittik, çünkü Türkiye’nin bu konuda desteğe ihtiyacı var. Kendileri kol kola geziyorlar perde arkasında ama gizliyorlar. CHP’nin, İYİ Parti’nin gitmesini engelleyen bir şey mi var. Onlar ne yapıyorlar? Görünmemek için aynı fotoğraf karesine girmemek için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. HDP’yi istiskal ediyorlar o taraftan da Cumhurbaşkanımızı yıkmaya çalışıyorlar. Ben HDP’lilere sesleniyorum; sizinle fotoğraf çekilmekten hicap duyan birileri var ve siz de onların kuyruğunda gidiyorsunuz. Çok açık ve net istiskal ediyorlar. Bunlar bırakın Cumhurbaşkanlığını kazanmayı seçime girebilmek için bile HDP’nin desteğine ihtiyaçları var. Bunlar HDP seçmenlerinin korkusundan gizli görüştüklerini açıklamıyorlar. Onların oylarını alamazlar diye. Ama halen daha onların peşinden giden bir aday kadrosu var” diye konuştu.

“1982 ANAYASASI MİLLETİN YAPTIĞI DEĞİL, MİLLETE DAYATILAN BİR ANAYASADIR”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Cumhuriyet ilan edilmiş yeni bir sayfa açılmış o sayfanın ilk metinlerinden birisi yeni anayasadır. Türkiye 100. Yılına girdi. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Türkiye yüz yılı’dır. Türkiye’nin yeni bir yüz yıla yeni bir anayasayla başlaması yeni bir hedeftir. Bizim anayasamızda çok değişiklik yapılmış. Türkiye’nin böyle bir anayasayla 21. Yüz yılda Türkiye için büyük bir kusur, eksiklik olur. 1982 anayasası darbe anayasasıdır. Milletin yaptığı değil, millete dayatılan bir anayasadır. Değiştire değiştire bu anayasayı daha güvenli bir anayasa haline getirmek mümkün değil, tazeleye tazeleye bunu daha iyi yapmak mümkün değil. Tek yol yenilemektir. Bizim anayasada siyasi görüşlerin, ideolojilerin de etkileri var. Bir fikir birliği sağlanmış, darbe ruhu öldürülmüş, bizzat millet tarafından yapılmış ve kabul edilmiş bir anayasaya Türkiye’nin ihtiyacı var. Biz çok değişiklik yaptık bu anayasada. Türkiye’de herkesin müttefik olduğu tek bir konu var; o da yeni anayasa çıkması” diye ifade etti.

“UZAYAN DAVALARLA İLGİLİ DÜZENLEME YAPACAĞIZ”

Bakan Bekir Bozdağ, “Davalarla ilgili yeni adımlar atacağız. Ne yapacağımız konusunda tam karar vermediğimiz anlatmam. Uzayan davalarla ilgili 2 yılı aşmayacak şekilde sonlanacak bir düzenleme yapacağız” ifadelerine yer verdi.

“SAYIN KILIÇDAROĞLU AMERİKA’DA ADAYLIĞINA İCAZET ARIYOR”

Bekir Bozdağ, “CHP zihniyetini hiç anlamadım. Bir yandan 1068 kuşağıyız diye övünüyorlar, emperyalist değiliz diye övünüyorlar ama bir taraftan da Amerika’nın içinde ortadan kayboluyorlar. Bunlar nasıl emperyalizmi savunuyorlar. Oy verecek eğer emperyalizmle mücadele eden birisi varsa dünya beşten büyüktür diyen bir lider var. O da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Emperyalizme karşı mücadele eden bir topluma karşı iktidara karşı mücadele eden bir muhalefet var. İktidarı Ameraika, Londra belirlemeyecek. İktidarı Bursalılar, Konyalılar, Elazığlılar belirleyecek. Şimdi bütün dünya iktidarı devirmek için uğraşıyor. Ama sandığa halk geliyor, halk bize sahip çıkıyor. Şimdi Kılıçdaroğlu Amerika’da orada birileriyle konuşuluyor. Belli ki Sayın Kılıçdaroğlu adaylığına icazet arıyor” ifadelerini kullandı.

“KEMAL KILIÇDAROĞLU ADAY OLSA DA KOLTUĞUNU KAYBEDECEK OLMASA DA”

Bakan Bozdağ, “Altılı masada her konuda oturma düzeninde, masada sıralanma konusunda mutabıklar. Ama seim konsuunda değiller. Bir de Cumhurbaşkanımızı düşürme konusunda mutabıklar. Bu masadakilerin derdi bu. Yaklaşık 2 yıldır bu masalar toplanıyor. Ne masasıysa? Bazı filmlerde masalar var benzestmek istemem ama alınan bir karar söyleyin. Parlamenter sisteme döneceğiz diye bir deklare yayınladılar. Ama daha adayın kim olacağını açıklayamıyorlar. Orada oturan herkesin gönlünde ‘ben aday olayım’ düşüncesi var. Bana göre Kılıçdaroğlu her şartta aday. Neden aday? Çünkü Kılıçdaroğlu’nun siyasette geldiği son nokta. Tek adımlık bir mermisi var. Yaşı 70’li yaşların çok üstünde. Bir sonraki seçim 5 yıl sonra. O zamana kadar ne olur belli değil. Onun için tek yol var. Aday olmak. Çünkü aday olsa da koltuğunu kaybedecek olmasa da kaybedecek. Kılıçdaroğlu bunu son şans olara görüyor. Onun anketçileri sokağın nabzını nasıl tutuyor bilmiyorum ama yalandan anketleri güzel tutuyorlar. Memleketi paylaşmaya başlamışlar. Milletin oyunu çantada keklik görüyorlar. Kendi adaylığını dışarıdan rıza göstertmeye çalışarak Londra’dan, Amerika’dan, Washington’dan icazet almaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

“DEZENFORMASYON YASASI SANSÜR DEĞİL, ÜLKE BARIŞINI KORUMAK, İHANETE SET ÇEKME MADDESİDİR”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yalan haber yazdı diye başına bir bela gelen gazeteci oldu mu? olmadı. Bu yasa çok haksızlığa uğrayan bir yasa. Bu sahte enflasyon rakamı açıklayan ENAK diye bir şey var. Onun adı altında iş yaptığını söylüyorlar. ‘Ben enflasyon rakamlarını açıklayacağım, beni tutuklayacaklar’ dedi. Açıkladı, tutuklandı mı? Bu yasanın belli bir şartı var. Ülkenin iç düzenini bozacak, kamu düzenini bozmayı elverişli sayacak şekilde yalanı kapsıyorsa bu yasa ilgilendiriyor. Şimdi sağlıkla ilgili bir yalan olabilir, başka bir yalan olabilir. Ama bu haberi yaparken halkı paniğe sevk etmesi gerekir, kamu barışını bozmasını gerektirir. Siz dış güvenlikle ilgili yaparsınız ama buna ceza gelmez. Kamu barışını bozmaya engel değil. Gezi hadiseleri ülke barışını bozan haberlerdir. Ülke içini karıştıran haberler bu yasaya giriyor. Hükümete değil, devletin huzurunu bozmaya yarayan haberler bu yasa içerisinde terör ile iş birliği halinde olup haber yapanlarla alakalıdır bu. Şu ana kadar yalan haber yazdı diye bu maddeden soruşturma açılan 1 kişi olduğunu hatırlamıyorum. Korku endişe, panik yaratmak, ülkenin düzeni, genel sağlık, yalan; bu haberi yapanın yalan olduğunu bile bile yapması, bu söylenenle kamu barışı bozulacak. Sokaklar karışacak, kamu barışı ortadan kalkmaya el verişli hale gelirse belirlilik ilkeleri bunlar. Bu madde sansür değil, ülke barışını korumak, ihanete set çekme maddesidir” diye konuştu.

“BİZ KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELEYE TAVİZSİZ OLARAK DEVAM EDİYORUZ”

Bakan Bekir Bozdağ, “Kadına karşı şiddeti önlemek, kadın cinayetlerini önlemek ve kadınlarımızı korumak hepimizin vazifesidir. Biz hükümete geldiğimizden bu yana kadına karşı şiddeti ve kadın ölümlerinin azaltılması için ciddi adımlar attık. Türkiye’de kadınlara karşı olan yasalarımız vardı. Biz AK Parti ikgidarı olana kadar veledi zina olarak geçen kanunlar vardı. Usulsüz şekilde olan çocukların ölümü ile ilgili kanun vardı. Biz bunları kaldırdık. Sizin yasanız bu ilkel zihniyeti beslerse bu zihniyet büyür. Kadınlara karşı işlenen cinsel içerikli suçlar farklı düzenlenmişti. Bu kadına karşı işlenen suç olarak görünmüyordu. Korunan değer kadın değil, aile olarak görünüyordu. Kadını ilk defa birey olarak gören ve kadına karşı işlenen cinsel içerikli cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçları ilk defa biz kararlaştırdık. Töre karşılığında öldürülen kadınlarımız vardı. Şimdi ne yaptık bu kapsamdaki suçlar ağır hapis ile cezalandırılıyor. Eskiden alt soy-üst soyu kapsıyordu şimdi eş ve çocuğu da kapsattık. Biz kadına karşı şiddetle mücadeleye tavizsiz olarak devam ediyoruz. Kadını korumak devletimizin en büyük görevidir. Beyan konusunda ciddi eleştiriler var. Ceza verirken beyan esas alınmıyor. Ceza verirken delil esas alınıyor. Delillere göre yargılama yapılıyor. Bu delillere göre cezalandırma veya yargılama yapılıyor. Ancak kadına yönelik tehdit veya tehlike söz konusu olduğunda ancak beyan öyle kabul oluyor. Daha delil gelmeden bir cinayet olma ihtimaline karşı beyan dikkate alınarak delil bulunana kadar beyan geçerli sayılıyor. Bu da hayatı korumak için yapılıyor. Bu cezalandırma değildir” dedi.

“YERİ GELİR BENDE YARGI SÜRECİNİ ELEŞTİRİRİM”

Bekir Bozdağ, “Yargıyı eleştirmek doğrular üzerinden olur. Yeri gelir bende yargılama yaparım. Bende yargı sürecini eleştiririm. Bu adil yargılamayı etkilemez. Bu saygı içinde ve saygı sınırlarında bizde yapıyoruz. Ama zaman zaman ortaya çıkan olaylar var. Sosyal medyada mahkemeler kuruluyor. Yargı bundan çok ciddi zarar görüyor. Özel toplantılarda da bunu ifade ediyorum. Savcının önüne geldiği zaman delillerin toplanması çok önemli. Eğer bir olayda savcının önüne iddia gelir, delil gelmezse savcının yapacak bir şeyi yok. Eğer savcı delili görmezse bir şey yapamaz. Olaylarda mahkemeden sonra görüntüler çıkıyor ortaya. Dosyaya deliler sonradan geliyor. Ondan sonrasında iddianameye ekleniyor. Oysa ki başlangıçta MOBESE’ler, parmak izleri, görüntüler, HTS’ler dosyanın içine konulsa, ona göre değerlendirme yapılsa bu olaylarda azalma olur. Örneğin; adam silah kullanıyor. Orada vatandaş yaralanıyor. Ama bir bakıyorsun adam adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Bizde vatandaş gibi aynı duyguları paylaşıyoruz. Bu adam niye tutuklanmadı diyoruz. Bu vatandaş tutuklanmadığı zaman vatandaşın yargıya olan güveni azalıyor” ifadelerine yer verdi.

“İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN ATTIKLARI İMZANIN GEREĞİNİ YAPMALARINI BEKLİYORUZ”

Bakan Bozdağ, “İsveç ve Finlandiya da FETÖ, DHKPC ve PKK terör örgütlerinden bizim istediğimiz suçluların hiç birinin iadesi yok. Şimdi biz onları test ediyoruz, onlar da bizi test ediyorlar. Çünkü bir metne imza attılar. NATO birliği parlamento ile olur. Sözlerinde dururlarsa Türk parlamentosu bunu onaylar, NATO üyesi olurlar. Ama sözlerini tutmazlarsa Türkiye bunu onaylamaz. Biz İsveç ve Finlandiya’dan attıkları imzanın gereğini yapmalarını bekliyoruz. Onlar sözünü tutuklarında oradaki terör örgütü faaliyetleri azalacak” ifadelini kullandı.

“DAHA ÖNCE MADEN KAZASI OLUP DA CEZA ALMAYAN YOK”

Bekir Bozdağ, “Daha önce maden kazası olup da ceza almayan yok. Yargılama sürecinde ihmalin ve kusurun tespiti halinde ceza veriliyor. Soma’da oldu, ceza aldılar. Ermenek’te oldu ceza aldılar. En son Manisa’da 41 vatandaşımız şehit oldu. Onlarla da ilgili soruşturma başlatıldı. Şu anda 8 kişi tutuklanmış durumda 3’ü kasıt ile sevk edilmiş, 4’ü de olası bir kasıt ile sevk edilmiş şekilde yargılama süreci devam ediyor” dedi.

“YAKINDA PERSONEL ALIMI İLANIMIZ OLACAK”

Bakan Bozdağ, “Personel alımı ile ilgili yakında ilanımız olacak. İnfaz Koruma memuru alımı ve bu bölümlerle ilgili yeni haberlerimi olacak. Yeni ilanlarda onları takip etsinler” diye konuştu.

“NAFAKA KONUSUNDA ÇALIŞMALARIMIZ VAR”

Nafaka konusu Türkiye’de ciddi bir soruna dönüşmüş durumda. Biz bunun farkındayız. Bununla ilgili çalışıyoruz. Her iki tarafı hem kadınların hem erkeklerin hukukunu koruyucu iki tarafı da mağdur etmeyecek bir çözüm getireceğiz. Belki 2023’ün sonuna kadar da bunu bitireceğiz” şeklinde konuştu.

Gündem - 18:34 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.