Acer Lastik
İçim gıpır gıpır yatamiyim altlı uçlu yattığımız yer yataklarında gıncalıp duruyorduh, acer bir ayakkabı giymenin heyecanıyla erden yatmıştık. Vay soyha yokluk der sitem ederdi büyükler bende derdim bu sohranma ne anlamazdım.Yoksa yoktu çok da bizim için mühim değildi,biz çocuktuk bize yokluk yoktu. İki dakka sonra kendimize göre bir oyun kurar yokluğu yok ederdik. Ama bayramlık bir ayakkabı veya asbab bizi çocuk yapardı.
Bayramın çocuk aklımızla diğer günlerden farkını yeni asbab veya acer ayakkabı belirlerdi. Gopa gopa bayram namazına giderdik en yeni en acer asbablar giyerek, akşamdan kınalar vurulurdu ellere vede kurbanlıklara…Varirdik asma katta caminin cibelir dururduk, yarım yamalak bilgiyle tekbirlere eşlik ederdik,birbirimizin ayağını gıdıklar gülüşürdük. Sonra cemaat eskiden birbirinin elini sıkmadan bayramlaşmadan camiden ayrılmazdi.Mezarliklar dolup tasardi Fatihalar Yasinlere garışırdı, gözler yaşli ve hüzünlü olurdu. Kimi görmediği babasına yanar kimi dedesine kimi evladına kimi eşine kimi de kurban ettiği çocukluğuna ağlardı.
Evet bu bayram kurban, kınalı koçlar nasıl ki kesilmeden başı okşanır süslenir kınalar yakılır ,biz çocuklarda aynı şekil süslenir kınalanır başımız okşanır kurban edilirdik gelmeyecek günlere ve de gurbete… Nelere kurban ettik ömrümüzü, kurban olam sana diyen anaların evlatları gelin bugün bir defa bize ağlayalım, analar bugün ağlamasın…Babalar bugün gururlansın, büyükler şerefyâr olsun küçükler gıpta etsin. Dag taş bizlere çunsun ,bugün İbrâhimî bir duruşu İsmailî bir teslimiyeti tekbirlerle süsleyip ruhumuzu Onun emriyle yuyup nefsimizi gurban edelim…
Yıllardır gurbette hüzünlü geçer
Sılada bayramı özledim gardaş
Hasretlik içimde yaralar açar
Göz yaşım içimde gizledim gardaş
Öpemedim emmi dayım elini
Unutmuşum evin barkın yolunu
Affeylesin mevlam dertli kulunu
El bayram etti ben sızladım gardaş
Bayramların burda birtek adı var
Hoşafsız köftesiz nede tadı var
Ne boyalı şeker nede tudu var
Gelecek seneye sözledim gardaş
Bayram etse idim nerden nereye
Kanlı armuttan tut tâ köy dereye
Gö bayır o geçe koysam sıraya
Hepsini hayalimde izledim gardaş
Yine çocukları evden kaldırsam
Şalvarın cebini şeker doldursam
Aşşağı yukarı koşup yeldirsem
Yanan yüreğimi közledim gardaş
Kırk yedi yıldır ki bayram etmedim
Ne ramazan ne de kurban gitmedim
Konu komşu ablam elin öpmedim
Suç benim kimseye kızmadım gardaş
Yeydani’ye bitti gençliğin çağı
Tabi çukurdadır o bir ayağı
Fark etmiyor gayrı ovası dağı
Hepsini gönlümde düzledim gardaş.
Gara lastigin kirtişini berkidip anılara gez gapı gapı ,yosaam sen seni bulamazsın, izbelerde gaybolursun ellâem.
Lollac ebenin gınalı şekerinde ya da Sabile ebenin tut kurusunda bulursun. İrbıh ile kirtik aha suluhta yu tüm kirini abbaakirtik gibi olsun ruhun yoksa elinden tutmaz çocukluğun….Bayraminiz mübarek olsun…
-
MALATYA KENT KONSEYİ “DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIK” YENİ DÖNEM EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR
-
Elif Sevinç Mertöz Ortaokulu Temel Atma Töreni Gerçekleştirildi
-
Malatya’nın Tarihi Değerleri Seramikle Hayat Buluyor
-
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ KASIM AYI II. BİRLEŞİMİ YAPILDI
-
“Malatya’nın geleceği için ticaretin normale dönmesi çok önemli”
-
MALATYA’DA TRAFİK GÜVENLİĞİ İÇİN 920 BİN METRE YOL ÇİZGİ ÇALIŞMASI YAPILDI