Acı Hatıralar
1961 in on mayısında doğmuşum kendimi bilip aklım ermeye başladığında kuluncak eski adıyla gö bayır mahhallesinin yetimiydim 6 aylık iken babam vefât etmiş iki abla bir abim ve fedakar cefakar bir ana ile eski yıkık dökük bir evde hayatı idame ediyorduk 1967 yılında anam ilk okula yazdırdı okul bizim evin beşyüz altı yüz metre mesafede tam karşısında idi ortda dere akıyordu ordan geçmek zorundaydık o zamanlar okulda soba yanardı on lıra odun parası vardı biz onu veremezdik abimde bende ya evden tezek yada bir parça odun alır götürürdük hademeyi okul tutar öğrenci başı üç buçuk lıra alırlardı bir defasında anam yumurta biriktirmiş tanesi beş kuruştan satıp hademe parasını hazırlamıştı o ozamanlar sar beş on kuruş birde yirmi beş kuruştu parayı götürdüm öğretmene verdim mehmet gürkan öğretmenimdi bana bu parayı nerden aldın diye sordu bende öğretmenim anam yumurta sattı gönderdi deyince o parayı geri bana verip yaşlı gözleriyle bu parayı anan size defter kalem alsın dedi birinci sınıf bitmiş ikinci sınıfa başlamıştım birinci sınıfta abimin eki önlüğünü giymiştim ikinci sınıfta olmuyordu okulun arkası öğretmen lojmanlarıydı birgün öğretmenimin hanımı beni çağırıp lojmana götürdü birkaç öğretmen hanımı daha vardı benim ölçümü alıp önlük diktiler dahada yeni önlüğüm olmadı ekim ayının sonlarıydı bir sabah kalktım gözlerim ağrıyordu artık okulada gidemiyordum mahalledeki kadınlar anama bunun gözü kazıtma olmuş bunu zeykiye abaya götür dediler anam beni alıp zeykiye abaya götürdü beni yatırdılar ayaklarıma kollarıma çöktüler köz kapaklarımı iyneyle kıvırıp tpok şekerle gözüme sürmeye başladı nasıl bir acıydı ALLAHIM ikiside bitmiştı eve zor geldim ilaç olarak yumurta akı ile polat şekerini dövüp karıştırıp gözüme vurup bağladılar bu kez diksindim her tarafım yara oldu yine bir gün bir kadın geldi gözüme baktı dedi bu okutma olmuş bunu eşiy teyzeye götür anam elimden tutup dedenin çaya veysel hocanın hanımı eşiy teyzeye götürdü oda okudu biraz rahatladım bir ay okula gidememiştim ama artık kara tahtadaki yazıları okuyamıyordum bir sırada üc öğrenci oturuyorduk tahdadaki yazıyı göremediğim için Arkadaşımın deftere yazdığına bakıp yazıyordum ama o kız arkadaşım kalemle kafama vuruyor baktırmıyordu ama benim ona vuracak bir kalemim yoktu çünkü bir kalem alırdık anam ikiye böler yarım yarım bölüşürdük gözlerim sakat galmıştı dokdora götürmek kimsenin aklından bile geçmiyordu şimdiki çocuklar ne kadar şanslı o zamanlar ayağımızda kara lastik kara şalvar kara önlük her halde beyaz olan tek yakamızdı karalar giymiştik tıpkı kara bahtımız gibi, beşinci sınıftaydım abim çam ağacını yakar üstüne bir tahta koyar sonra o isi bir şişeye kazır mürekep yapardı onunla dolma kalemle yazardık güzel yanlarıfa vardı mesala okula giderken kavurga dutbkurusu çeviz bestil gibi çerez koyardık cebimize arkadaşlarla yerdik birgün yine okulda dersimiz matamatik öğretmen kernat cetveli soruyor yanımda oturan ali zengine beşkere beşi sordu bilemedi bende 25 dedim öğretmen elindeki kara erik çubuğuyla gelip sınıfa dönerek sizin öğretmeniniz jon mıstır mustafamı benmiyim onlarda sensin fer demez kafama çubukla vurmaya başladı bir anda masanın üstü kan ile dolmuştu ozama kızılay kolu olurdu cağırdılar tendirdiyot çalıp eve yolladılar ogün dayım gelmiştı dayıma gidin öğretmeni şikayet edin kara kola dedim anam oğlum o muallimdir vurur sende karışmasaydın ya şimdik olsa? Zorda olsa ilk okulu bitirdim kuluncak henüz nahiyeydi orta okul yeni açılmış talebelerde takım elbise kıravat şapka beyaz gömlek kundura ne kadarda okumayı istemiştim anama çok yalvardım amma gücümü yetmez okudamam dedi ve tüm hayellerim yıkılmıştı ,
YALAN DÜNYA
Daha bir yaşında aldın pederi
Benim için kara yazdın kaderi
Hić yüzüm gülmedi aklım ereli
Boynu bükük yetim gezdirmedinmi
Daha küçük yaştan beri gülemem
Yoksulluk elinden derse gelemem
Bir kalem istesem bir ay alamam
Bana kömürünen yazdırmadınmı
Defterim kalemim silgim olmadı
Kitap okumadım bilgim olmadı
Yalan dünya bana birgün gülmedi
Yoksulluğa beni ezdirmedinmi
AŞIK YEYDANİ
-
Tarihin İzleri Poyraz Konağında Canlanıyor
-
“Güvenli Ellerle Bilinçli Ebeveynlik” Projesi
-
PROF. DR. MEHMET ÖZGER İLE “HAYATA ŞİİRLE BAKMAK” SÖYLEŞİSİ MALATYA’DA GERÇEKLEŞTİ
-
‘İÇLİ KÖFTE’ YEMEK YARIŞMASININ HAZIRLIKLARI TAMAMLANDI, 93 KİŞİ KAYIT YAPTIRDI
-
Kanalboyu’nda Geçici Çarşıya Kalıcı Çözümler
-
Vali Seddar Yavuz İkizce TOKİ’ de İncelemelerde Bulundu