13° Parçalı az bulutlu

Marasalı: “Kadınları, İstanbul Sözleşmesi veya polis gücüyle, korumak mümkün değildir”

Siyaset - 25/07/2020 14:46 A A



Saadet Partisi Malatya İl Başkanlığı’nın Temmuz ayı İl Divan Toplantısı İl Başkanı Osman Marasalı’nın Başkanlığında teşkilat mensuplarının katılımı ile gerçekleştirildi.

Parti çalışmalarının değerlendirildiği toplantı öncesi İl Başkanı Osman Marasalı gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Marasalı açıklamasında: “Temmuz ayı içerisinde maalesef son 30, 35 yılda mutat hale gelmiş şehit haberlerinin bu ay içerisinde de devam ettiğine üzüntüyle şahit olduk. Şehit olan kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Terörün bir an önce bitirilmesi en büyük temennimiz.
Üzülerek ifade etmeliyim ki son zamanlarda sürekli şahit olduğumuz kadın cinayetleriyle ilgili bir husus bir başka yürek kanatan hususlardan birisidir. İnsan yaratılış gayesinin dışarısına çıkarıldığı zaman, ahlak ve maneviyatın maalesef ayaklar altına alındığı zaman bu hadiseler, artık sıradan bir suç haline geliyor. Bu toplumun mayası haline gelmiş olan İslami inancı, toplumun elinden söküp aldığı erkekleri birer canavara, kadınları da birer kurbana dönüştürmüş oluyoruz. Kadınları, İstanbul Sözleşmesi veya polis gücüyle, korumak mümkün değildir. Oturup düşünmemiz lazım. Niye 2004, 2005’lere kadar kadın cinayeti yokken, ya da beş – altı yılda bir taneyken, son 15 yılda her ay 2-3 kadın cinayeti hunharca işlenir hale geldi. Oturup bunun hesabını yapmak, kadın erkek ilişkilerini yeniden dizayn etmek, inancımıza bakmak, Cenab-ı Allah’ın erkeğe verdiği hakları değerlendirmek lazım. Her şeyin başına da ahlak ve maneviyatı koymak lazım. Topluma da büyük görevler düşüyor. Çocuğunuzu üniversiteye, liseye gönderirken takip etmek lazım. Niye kendimizden emin olsak da karşı taraftan emin olamıyoruz. Maalesef bugün yolda giden bir insan sapığın biri tarafından saldırıya uğrayıp, bıçaklanabiliyor. Bunun için de devletin yapması gereken en önemli şey; islami öğretilerin önünü açmak, toplumun bu konuya devlet politikası olarak değil, gönüllü olarak katılımını sağlamak.
Marasalı, Saadet Partisi’nin 19 kuruluş yıldönümünü idrak ettiklerini anımsatarak, davanın kişilere bağlı olmadığını, kişilerin gelip geçici olduğunu fikirlerin ise, sürüp gideceğini, toplumun milli Görüş çizgisiyle bu badirelerden kurtulacağına inandıklarını ifade etti.
Ayasofya’nın 86 yıl sonra camiye dönüştürülmesiyle ilgili konuşan Marasalı, emeği geçen herkese teşekkür etti. Ülkenin önemli meseleleri olduğuna dikkat çeken Marasalı, teknik direktörler maçtan sonra, biz bu maçı unutmalıyız, önümüzdeki maçlara bakmalıyız diyorlar. Bizde Ayasofya’da namazımızı kıldık, şimdi gerçek gündemimize bakmalıyız. Ayasofya güçsüz olduğu için kapatıldı. Talimat verdiler, Atatürk’ün imzasını taklit ettirdiler ve kapattılar. Eğer ekonomik olarak, Batının eline mahkum olacaksak, Londra Borsası’nda, tefecilerden, faizcilerden para dilenmek zorunda kalacaksak siyonizm uşakları haline gelmiş arap ülkelerine el açıp, ne olur para verin diyeceksek, bu para vermen için ayasofya’yı kapat derlerse bizde tıpış tıpış ülkemizin selameti, bekası için kapatmak zorunda kalırız. O yüzden ekonomiyi dışarıya bağımlı hale gelmekten kurtarıp, üreten ekonomiye geçmemiz lazım. Çiftçinin, üreticinin, esnafın mağduriyetlerinin önüne geçmek lazım. Faizsiz bir ekonomi haline gelmek lazım. Bunun için de üreten bir Türkiye lazım” şeklinde konuştu.
Ülkemizin bütün enerjisini emip bitiren, tüketen kardeş kavgasına; sen sağcısın ben solcu, sen Türksün ben Kürt, bütün bu suni bölünmüşlüğü bir kenara bırakıp, bir masa etrafında, iktidarıyla, muhalefetiyle ülke gündemini tartışıyor olmamız lazım. Bunun için de parlamentoya gönderdiğimiz milletvekillerimizin, söz hakkının olması lazım. Bugün hepimiz istiyoruz ki, meclise gönderdiğimiz vekillerin, şu yasayı çıkardınız hata yaptınız savunmanızı alalım diye bilmeliyiz. Ama maalesef bunu söylediğimiz zaman onlara da haksızlık yapmış olacağız. Çünkü onların el kaldır, el indirden başka hiç bir görevlerinin olmadığını biliyoruz. Türkiye’yi bir an önce bu görüntüden kurtarmak lazım. İnanıyorum iktidar partisinin lideri de bu durumdan muzdarip. Meclisteki bütün milletvekillerine sadece bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırmak bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Basın ve fikir özgürlüğü ile ilgili konuşan Marasalı, “İnsanlar her konuda fikir beyan edebilirler. Her konuda özgürce, devletin garantisi altında fikirlerini beyan edebilmeliler. Beyan edilen fikirler tartışılırsa, kuvvetli bir toplum yapısına dönüşebiliriz. Aksi taktirde insanlar merdiven altı gibi hücrelerde ve terör yuvası olan evlere dönüşmüş olurlar. Bunların önüne geçmenin yolu basın ve fikir özgürlüğünün önünü açmalıyız.
Ekonominin iyi gitmediğini söyleyen Marasalı, bunu yıllık enflasyon, faiz oranlarıyla, bertaraf etme derdindeyiz. Algı operasyonlarına harcadığımız zamanı, eğer gerçek olarak ekonomiye harcamış olsaydık, bugünkünden çok daha iyi durumda olabilirdik. İşsizlik rakamları 3 milyon 775 bin kişi gibi gösteriliyor. Ama bu rakamların en az 7 buçuk-8 milyon civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü iş yerlerine yapılan başvuruları biliyoruz. Öbür taraftan organize sanayide hangi fabrikaya giderseniz gidin üzerinde işçi aranıyor diye mutlaka tabelada görürsünüz. İşçi bulunamıyor. Bir taraftan işsizlik 7 buçuk-8 milyon, öbür tarafta iş arayan insanın olmadığı bir durum. Buda ahlak ve maneviyatla ilgili olan bir durum. Faizle mücadele edeceğiz dedik. Maalesef tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarını patlattık. İcra sayısı 20 milyonu aşmış durumda. Ülkemizde üretilen mamuller ya pazarlama, fiyat sorunu yaşıyor. Hiç bir şey yaşamazsa kalite sorunu yaşıyor. Bu konu ile ilgili önümüzde planlı, programlı bir çalışma yok.”
Irkçılık Allah’ın men ettiği bir durumdur. Bir kadına hakaret edildiği için uyaran Suriyeli 17 yaşındaki Hamza’nın dövülerek öldürülmesi hepimizin, insanlığın acısıdır.
Sosyal medya düzenlemesiyle ilgili partinin görüşünün açık ve net olduğunu vurgulayan Marasalı, “ hakaret kim tarafından yapılırsa mutlaka soruşturma altına alınmalıdır. Suç kişiseldir. Mutlaka cezalandırılmalıdır. Ama Temel Karamollaoğlu ve ailesine hakaret edilirken, hem de iktidar partisinin organize ettiği bir yoğun bir şekilde müslüman olmuş 50 sene imanını yaşamış hanımefendiye her türlü hakaret ve iftira yapılırken, susacaksınız; ama Sayın cumhurbaşkanımızın eşi ve ailesine yapıldığı zaman ayağa kalkacaksınız, ayağa kalkmak lazım; ama muhalefete, hakkı söyleyen insanlara karşı da, velev ki hoşunuza gitmese bile destek olup, soruşturmak zorundasınız. Hatta sevseniz de sevmeseniz de Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli’ye karşı yapılan hakaretler de kişisel bazda hesap sorulması gereken hakaretlerdir. Toplumun ahlakını düzeltmek devletin görevidir. Devletin bu konuda gereken tedbirleri almalıdır. Sosyal medya düzenlemesini istediğim bir karartma haberi yayınlayacaksın, istemediğim haberi yayınlamayacak diyerek bugünkü medyanın düzeyine indirgeyecekseniz, o zaman toplum kendisine başka mecralar arar. Bu da kontrol altına alınamazsa daha kötü olaylara sebebiyet verir” dedi.
Son zamanlarda yapılan zamlarla ilgili neler söyleyeceksiniz sorusuna yanıt veren Marasalı, “ Popülist bir yaklaşım gösterecek olursak, zam yapılamaz. Zam yapmayın demek kolay. Eğer zam olmasını istemiyorsanız ekonominin sağlam olması lazım. Eğer memura ya da işçiye enflasyon nispetinde zam yapmışsın diyorsanız piyasa zaten zammı yansıtıyor. Yabancı para birimlerinden dolayı, MASKİ’nin aldığı borçlar artmış oluyor ve buna karşılık olarak satmış olduğu ürüne zam şart haline gelmiş oluyor. İster iktidar ister muhalefet olsun. Biliyorsunuz ben adaydım. Hakkı söylemek gerekirse enflasyon nispetinde yapılan zam, yapılması gereken bir zamdır, işletmenin devamlılığı için esastır. Bunun için popülist bir yaklaşım göstermeyeceğim, bundan dolayı halkımızdan özür dileyeceğim.” İfadelerini kullandı.

Siyaset - 14:46 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.